17. Hukuk Dairesi 2019/5922 E. , 2020/4453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü
-K A R A R-
Davacı vekili, ... İnşaat Ltd. Şti. firmasının maliki, ... Beton şirketinin işleteni olduğu ... Transmikser tipi kamyonun sürücüsü ..., 27.09.2012 tarihinde davacıların murisinin sevk ve idaresindeki motosiklete arkadan çarparak, motosiklet sürücüsü ...’ün ölümüne sebebiyet verdiğini, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere müvekkilleri için şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve eş için 30.000,00 TL çocukların her biri için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan şoför, işleten ve araç malikinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinin ise maddi tazminatatn sorumlu plmak üzere dava tarihinden itibaren işlyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili 26.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerrini bilrkişi raporıundaki tutralr doğrutusunda 155.262,52 TL"ye yükseltmiş ıslah harcını tamamlamıştr.
Davalı ... ... Sigorta A.Ş. vekili müvekkili şirkete ... plaka nolu araca ilişkin olarak rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigortalı tarafından herhangi bir ihbarda, davacı tarafından da herhangi bir talepte bulunulmadığından ortada muaccel bir alacağın olmadığını,
dolayısıyla olaya ilişkin olarak muaccel bir alacak bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddini talep ve beyan ettiği,
Davalı ... vekili müvekkilinin kayıtlarda bahsedildiği gibi kusurlu olmadığını kamera kayıtları incelendiğinde olay tarihinde yolun üç şeritli ve trafiğin yoğun olduğu, müvekkilinin kahramanlar yönüne gitmek için zaman zaman sinyaller vererek yolun sağ tarafına yanaşmak istediğini müteveffa ...’ün sıkışık trafikte arkadan manevra yapmak suretiyle araçların arasından geçmek istediğini müvekkilinin kullandığı kamyon ile kaldırım arasından tehlikeli biçimde geçtiği sırada kaldırıma çarparak dengesinin kaybolduğunu ve kamyonun arka tekerliğine teması sırasında vefat ettiğini belirterek müvekkilinin kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur
Davalı ...Ş. vekili davacıların iddiasının aksine ... plakalı transmikser tipi kamyonun işleteni müvekkil şirketinin olmadığı diğer davalı ... İnşaat Şti olduğunu davacıların murisinin vefatına karışan ... plakalı aracın sürücüsü ...’un yine ... İnşaat A.Ş.’nin çalışanı olduğunu belirterek davalı ... Beton A.Ş. yönünden davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... İnş. Ltd. Şti vekili davacı tarafının verdiği dilekçenin gerçekleri yansıtmadığını, davacıların murisinin trafikte mevcut hız ve kurallarına uymadığını ve motosiklet kullanımında taşınması gereken ekipleri üzerinde bulundurmadığı bu nedenle çalışanları ...’un kusurunun bulunmaması nedeniyle ve kazaya karışan aracın hem zorunlu mali sorumluluk poliçesinin hemde kaskosunun bulunması sebebiyle zararın sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın davalılardan ... Beton A.Ş. yönünden husumetten reddine, davalılardan ... Beton A.Ş. vekiline AAÜT gereğince nispi ve kademeli olarak hesaplanan 14.709,75 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, maddi tazminat yönünden; davanın kabulüne, davacı eş ... için; 119.206,07 TL, velayeten; müşterek çocukları ...için; 4.886,56 TL, müşterek çocukları Mehtap Sarıgüzel için; 6.779,85 TL, müşterek çocukları ... için;
8.039,07 TL müşterek çocukları ... için; 16.250,97 TL olmak üzere toplam 155.162,52 TL maddi tazminat alacağının davalılardan ..., ... İnşaat Ltd. Şti., ... Sigorta A.Ş."den; davalılar ... ve ... İnşaat Ltd. Şti. için kaza tarihi olan 17/09/2012, davalı ...Ş. için dava tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılardan ... Sigorta A.Ş."nin 225.000,00 TL miktar için sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüme bağlı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ... İnş. Ltd. Şti."nin maliki ve diğer davalı ...Ş."nin işleteni olduğu Trans mikser tipi kamyonun müvekkillerinin murisinin sürücüsü olduğu motosiklete çarpması sonucunda murisin hayatını kaybettiğini ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkilinin aracın işleteni olmadığını, davalı .... Ltd.Şti.ile arasında düzenlenen nakliye sözleşmesi uyarınca müvekkilinin beton taşıma işini anılan şirketin üstlendiğini savunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 85. maddesinde motorlu aracın bir teşebbüs ünvanı veya işletme adı altında işletilmesi halinde sorumluluğun işleten ile birlikte teşebbüs sahibine ait olduğu düzenlenmiştir. Yargıtay H.G.K 24.09.1997-11-496/744 sayılı kararında da motorlu aracın işletilmesine katılan girişimci, varsayımsal işleten olarak sayılmıştır. Ayrıca Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre, teşebbüs sahibinin işletme faaliyetine katılması, şoför seçimi, aracın sefere hazırlanması, sefer sırasında denetimi gibi unsurlarla da ortaya çıkabilir.
Taraflar arasında imzalanan, davalı ... tarafından sunulan hazır beton taşıma sözleşmesinde, sözleşmenin 01.01.2010-31.12.2014 tarihleri arasında 4 yıl süreyle geçerli olduğu, ..."nin asıl işveren ... İnşaat Ltd. Şti"nin alt işveren olarak belirlendiği, ... Beton tarafından üretilen hazır betonun bu firmanın yetkililerinin direktiflerine göre belirtilen inşaatlara belirtilen gün ve saatte istenilen miktarda igili yerlere sevk edileceği, Araçlara ... beton isminin yazılacağı ve hiçbir zaman silinmeyeceği, ... Beton A.Ş."nin yazılı olurunu almadan bu araçlar veya yerine getireceği araçlar ile
başka hiçbir firmanın betonunu taşıyamacağını, araçların her türlü temizlik, bakım ve onarımının alt işveren tarafından yapılacağı, taşıma işinin taşıyıcı firma personeli tarafından yapılacağı ve bu personelin işe gidiş, geliş, yemek, kıyafet, ücret sosyal güvenlik giderlerinin ... İnşaat tarafından karşılanacağı, bu çalışanların ... beton çalışanları ile aynı kıyafetleri giyecekleri, Araç gereç ve personelden kaynaklı her türlü sorumluluğun, 3.kişilere verilen iş kazası, trafik kazasından kaynaklı sorumluluğun ... inşaata ait olduğu, ... İnşaat bu sorumluluktan kaynaklı zarar-ziyan ve tazminatı ödemek zorunda kalırsa alt işverene rücu hakkının olduğu kararlaştırılmıştır.
27.09.2012 tarihli Basmane Polis Merkezi Amirliğinin Davalı ... yetkilisi olduğunu beyan eden..."a ilişkin bilgi alma tutanağında" kendisinin aranması üzerine kaza yerine gittiğini, şirketlerinde beton mikser sürücüsü olan ..."un kaza yaptığını öğrendiğini ve şirketin ana merkezinin bulunduğu Adana ilindeki yetkililere haber verdiğini beyan etmiştir."
Dosya kapsamındaki deliller ve beton taşıma sözleşmesi incelendiğinde taşıma işinin davalı ... İnşaat Ltd. Şti tarafından davalı ... adına, ... İnşaat Ltd. Şti personeli tarafından gerçekleştirildiği, Beton taşıyan aracın sözleşmeye göre sadece ..."nin taşıma işini yapacağının kararlaştırılması, nakliye güzergahın denetiminin davalı ..."de olduğu dikkate alındığında motorlu aracın işletilmesinde devamlı ve ağır basan menfaatin davalı ..."de olduğu kabul edilmelidir. Davalı ... ile diğer davalı taşıyıcı şirket arasındaki 3. Kişilere karşı sorumluluğa ilişkin düzenlemeyi içeren hükümler ancak sözleşmenin tarafları arasında sonuç doğurur. Mahkemece davalı ... İnşaat AŞ aleyhine açılan davanın açıklanan nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekirken husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2-TBK"nun 53/3. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek
olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK"dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise S.G.K kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.
Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.
Somut olayda; dava dilekçesinde, kazada ölen ... "ün kendi işyerinde motosiklet tamir ve yetkili servis olarak meslek icra ettiği ve aylık 5.000,00 TL gelirinin olduğu iddia edilmiş bu iddianın ispatı bakımından, tamirciler odasından emsal araştırması deliline dayanılmıştır. Mahkemece davacının gerçek geliri araştırılmadan asgari ücret üzerinden yapılan hesaba itibar edilerek karar verilmiştir. Davacı vekili bu yönüyle aktüer rapora itiraz etmiş ancak mahkemece talebi red edilmiştir.
Davaya konu kazada ölen ... "ün 41 yaşında olduğu, desteğin geliri bakımından SGK ya da vergi dairesi
gibi resmi kurumlardan araştırma yapılmadan gelirinin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi hatalı olmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece; öncelikle davacılar desteğinin kendisine ait olduğu iddia edilen motosiklet tamir ve yetkili servis işyerine ilişkin olarak desteğin kazancına ilişkin ilgili vergi dairesinden belgelerin getirtilmesi davacılar desteğinin kaza tarihinden önceki SGK hizmet dökümü ile bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazançları dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirin net biçimde belirlenmesi ile davacıların desteği Gazi"nin, ifade olunan biçimde saptanan geliri üzerinden, aksi takdirde desteğin çalışma süresi ustalık durumu gibi hususlar gözönüne alınarak asgari ücretin bir miktar üzerinde gelirinin bulunduğu kabul edilerek tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacıların iddialarının araştırılmadan desteğin asgari ücret üzerinden gelir elde ettiği kabul edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz sebebleri yönünden, Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi(TBK 56. mad) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar, kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretine ilşkin temyiz sebeblerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde sayılan sebeblerle davacılar vekilinin temyiz sebeblerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz sebeblerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.