12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10079 Karar No: 2021/7783 Karar Tarihi: 09.11.2021
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10079 Esas 2021/7783 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, geceleyin seyir halinde bulunduğu araçla kavşağa 100 metre kala önündeki araca çarparak müştekiyi yaralamıştır. Sanık, kazadan bir saat sonra yapılan ölçümde alkollü olduğu tespit edilmiştir. Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, mağdurun yaralanma durumu hakkında açılmış ayrı bir dava bulunmadığı ve birden fazla kişinin yaralanması durumunda suç duyurusunda bulunulup iddianame tanzim edilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadığı için mahkumiyet kararı bozulmuştur. Sanığın mahkumiyetine ilişkin kanun maddeleri TCK’nın 89/1, 22/3, 62/1 ve 52/2-4 maddeleridir. Basit yargılama usulüne tabi olup olmayacağına dair CMK’nın 251. maddesi hükümleri değerlendirilmesi gerekmektedir.
12. Ceza Dairesi 2019/10079 E. , 2021/7783 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1, 22/3, 62/1, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın sevk ve idaresindeki otomobille geceleyin meskun mahaldeki aydınlatması bulunan çift şeritli bölünmüş yolun sol şeridinden hareketle seyri sırasında kendisi gibi sol şeritte seyir halinde bulunan... idaresindeki araca arka kısmından kavşağa 100 metre kala çarpması sonucu araç içerisinde bulunan müşteki... ile...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, sanığın önündeki aracı güvenli mesafeden izlememesi ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması sebebiyle tam kusurlu olduğu, kazadan bir saat sonra yapılan ölçümde 0,59 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın 1,00 promilin altında alkollü olması sebebiyle alkol nedeniyle hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanamacağı ancak; kendi beyanına göre kaza sırasında 100-110 km hızla seyreden sanık hakkında şehir içi hız sınırının 50 km olduğu, dolayısıyla iki katı bir hızda seyretmesi sebebiyle bilinçli taksir koşullarının oluştuğununun anlaşıldığı olayda, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine; ancak, Sanığın taksirli eylemi sonucu yalnızca müşteki...’nın yaralanmasına ilişkin anlatım içerir şekilde dava açıldığı, mağdur ...’ın yaralanması hakkında açılmış dava bulunmadığı; ancak mağdur ...’ın kaza tarihli adli raporunda baş ağrısı tariflediğine dair açıklamalar ile kendisinin de yaralandığına, şikayetçi olduğuna dair beyanı karşısında, sanık hakkında birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan suç duyurusunda bulunulup iddianame tanzim edilmesi halinde dosyaların birleştirilmek suretiyle yargılamaya devam olunarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden sanığın, TCK"nın 89/1 maddesi gereğince yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi; Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak, CMK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla BOZULMASINA, 09/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.