MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi Gebe Köyü çalışma alanında bulunan 255 parsel sayılı 7.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, taksim ve ifraz nedeniyle ... ve ...adına tespit ve tescil edildikten sonra, ... payı intikal ve satışlar neticesinde ... adına kayden intikal ettirilmiş ve bilahare arazi toplulaştırma çalışması sırasında Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi uyarınca re’sen yapılan düzeltme işlemi ile taşınmazın yüzölçümünün 12.704,71 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı Hazine, düzeltme işlemi sonucunda oluşan miktar fazlasının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazine, yapılan düzeltme işlemi sonucunda çekişmeli taşınmazda ortaya çıkan miktar fazlası kısmın adına tescilini talep etmiş olup, bu haliyle dava, özel mülkiyet iddiasıyla açıldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. Maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 11.05.1971 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 13.02.2014 tarihinde açılmıştır.
Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre, Mahkemece, davanın bu gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibari ile yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.