Yanlar arasında görülen tapu  iptali  ve  tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne  ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                
  Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, yargılama sırasında ıslah suretiyle tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın tazminat isteği bakımından kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının miras bırakan F.. K..’nın çekişme konusu 1970 ada 7 parsel sayılı taşınmazı davalılar murisi E..K..’a temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasıyla eldeki davayı tapu iptali ve tescil isteğiyle açtığı, yargılama sırasında 27.11.2008 tarihinde, dava konusu   taşınmazın dava tarihinden önce 27.08.2007 ‘de dava dışı üçüncü kişiye devredilmiş olması nedeniyle davasın ıslah ettiğini bildirerek, miras payına isabet eden 9.000,00 YTL nin tahsilini istediği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerektiğinde kuşku yoktur.
Diğer taraftan, hemen belirtilmelidir ki, HUMK.nun 83. (6100 sayılı HMK.nın 176.) ve takip eden maddeleri ile özellikle,  04.02.1948 tarih ve 10-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usule ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi, davanın konusunda da ıslah mümkündür. Kaldı ki, HUMK’nun 185. maddesinin 2. bendi de (6100 sayılı HMK.nın 141/2.), davacının karşı tarafın rızası olmaksızın ıslah yoluyla davasının mahiyetini tebdil edebileceğini kabul etmiştir
Somut olayda, davacının eldeki davayı E..K.. mirasçıları olan davalılar H. K.., A.. K.n ve T.l K.’a husumet yönelterek 11.09.2008 tarihinde tapu iptali ve tescil isteğiyle açtığı, çekişmeye konu edilen taşınmazın ise 27.08.2007 tarihinde dava dışı S..T..’a satış suretiyle temlik edildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasını tazminat şeklinde ıslah etmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ne varki, davacı davasını kamilen ıslah ettiğine göre tebdil ettiği sebebe göre harcını ikmal etmesi gerektiği açıktır.   
Bilindiği üzere; harç alınması 492 sayılı Harçlar Yasası 30-32 maddesi hükümleri gereğince tarafların arzusuna bırakılmamış re’sen gözetilmesi gerekli bir kural olarak anılan yasa düzenlemesinde öngörülmüştür.
O halde, harç ikmal edilmeksizin davanın sürdürülerek işin esasının çözüme bağlanmasının doğru olduğu söylenemez.
Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,  alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.06.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.