5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3969 Esas 2021/4817 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3969
Karar No: 2021/4817
Karar Tarihi: 22.04.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3969 Esas 2021/4817 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda hüküm verildi. Ancak, karar temyiz edildi ve mahkeme kararının incelenmesi sonucunda bazı eksiklikler tespit edildi. Öncelikle, sanık lehine olan yeni düzenlemelerin dikkate alınması gerektiği söylendi. Ayrıca, suça kullanılan nakil aracının malen sorumlunun iyiniyetli olduğundan bahsedilemeyeceği belirtildi. Kararda ayrıca, denetim süresinin iyi halde geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarı yapılmaması eksikliği de yer aldı. Bu sebeple, kararın bozulmasına ve yargılamaya yeniden başlanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak da 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetildi.
19. Ceza Dairesi         2020/3969 E.  ,  2021/4817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    Kabule göre de;
    1- Suçta kullanılan nakil aracının iyiniyetli üçüncü kişiye ait olması ve müsadere koşullarının oluşmaması gerekçesi ile müsaderesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; nakil aracının 13/10/2010 ve 11/09/2011 tarihlerinde de aynı neviden suçta aynı sanık tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, nakil aracının suça tahsis edildiği de gözetilerek malen sorumlunun iyiniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden; davaya konu kaçak eşyanın nakil vasıtasının taşıma yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturup oluşturmadığı, dava konusu eşyanın değeri ile nakil vasıtasının bilinen değeri dikkate alındığında nakil aracının müsaderesinin hakkaniyete aykırı olup olmayacağı tartışılarak sonucuna göre nakil aracının müsaderesi veya iadesine karar vermek gerekirken eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile nakil aracının iadesine karar verilmesi.
    2-5237 sayılı TCK"nin 51/8. maddesi uyarınca denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı ihtarının yapılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.