Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/6838 Esas 2014/18017 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6838
Karar No: 2014/18017

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/6838 Esas 2014/18017 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/6838 E.  ,  2014/18017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından boşanma davasının reddi yönünden; davacı-davalı (koca) tarafından ise katılma yoluyla kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında; “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin”; aynı maddenin (2.) fıkrasında da, “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yolunan başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ile 454"ncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı uygulanmasına devam olunacağı” öngörüldüğünden, temyiz isteğinin süresinde olup olmadığı, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerine göre belirlenmiştir.
    Temyiz edilen karar, temyiz eden davalı-karşı davacı (kadın) vekili avukat ..."ye 13.12.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, söz konusu karar yasada (HUMK. md. 432/1) öngörülen on beş günlük süre geçtikten sonra 31.12.2013 günü verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Bu durumda davalı-karşı davacı (kadın) vekilinin temyizi süresinden sonradır. Bu halde temyiz isteğinin süre aşımı sebebiyle reddine yerel mahkemece karar verilmesi gerekiyor ise de, mahalli mahkemece temyiz isteğinin reddine karar verilmeden dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi durumunda Yargıtay"ca da inceleme yapılabileceği ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı Kanunla değişik 432/4. maddesine göre bu konuda bir karar verilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmeden, doğrudan Yargıtay"ca temyiz isteminin reddine karar verilebileceği 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Karan kararıyla benimsendiğinden, davalı-karşı davacı (kadın) vekilinin süresinden sonra vuku bulan temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı-karşı davalı (koca), kararı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433/2. maddesi uyarınca, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle (katılma yoluyla) temyiz etmiştir. Hükmü, süresinde temyiz etmemiş olan tarafın, diğer tarafın temyizine cevabında yer alan temyiz itirazlarının incelenebilmesi, asıl tarafın süresinde yapılmış hukuken geçerli, incelenebilir bir temyiz talebinin mevcut olmasına bağlıdır. Asıl temyiz talebi süresinde değil ise, başka bir ifade ile hükmü, süresinden sonra verdiği dilekçe ile temyiz etmiş ise, kendi temyiz müddetini geçirmiş olan karşı taraf, temyize cevap dilekçesiyle hükmü temyiz edemez (Y. 2. H.D.’nin 30.06.2014 tarihli 2014/4584 esas, 2014/14996 kr. sayılı kararı). Bu bakımdan, temyiz eden tarafın, bu temyizi süresinde olmadığına göre, davacı-karşı davalı (koca)’nın, temyize cevap dilekçesindeki temyiz itirazları da incelenmemiştir.
    SONUÇ: Davalı-karşı davacı (kadın) vekilinin temyiz talebinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, davacı-karşı davalı (koca)’nın temyiz isteğinin ise yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2014 (Pzt.)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.