16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3007 Karar No: 2020/5710 Karar Tarihi: 26.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3007 Esas 2020/5710 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapusuz taşınmazın adına tescili için 5.558,28 metrekarelik bir taşınmaz bölümünün ekonomik yarar sağlayan yerlerden olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkeme, davalıya yönelik husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiş ve davacının temyiz itirazları kabul edilmiştir. Ancak, mahkemenin görevsizliğine dair karar usul ve yasaya uygun düşmemektedir. 3533 sayılı Kanun uyarınca, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere ait daire ve müesseseler arasındaki ihtilafların hakem sıfatıyla çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak, 4916 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile 3533 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü değiştirilerek taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlıkların genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle, ilgili kamu tüzel kişileri davaya usulünce taraf haline getirilerek mahkeme tarafından karar verilmesi gerekmektedir.
16. Hukuk Dairesi 2017/3007 E. , 2020/5710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Şahinbey İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan, 1922 ve 1923 parsel sayılı taşınmazlara bitişik 5.558,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğunu ileri sürerek, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın en yüksek dereceli Hukuk Mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından Hakem sıfatıyla çözümleneceğinden mahkemenin görevsizliğine, davalı ..."a karşı açılan davanın ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapusuz taşınmazın tescil isteğine ilişkin olup, TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda husumetin yasal hasım konumundaki Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine yöneltilmesi gerektiğinden, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece verilen görevsizlik kararına yönelik yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davanın 3533 sayılı Kanun uyarınca Hakem sıfatı ile en yüksek dereceli Hukuk Mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Şöyleki; 29.06.1938 tarih ve 3533 sayılı Kanun"un 1. maddesi uyarınca, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere ait daire ve müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem sıfatıyla) ile çözümlenmesi gerekeceği belirtilmiş olup, eldeki davanın taraflarının anılan Kanun"un 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan oldukları açıktır. Ne var ki, 03.07.2003 tarihinde kabul edilip 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 3533 sayılı Kanun"un 4. maddesi hükmü değiştirilmiş ve bu değişiklikle, taşınmazın aynı ile ilgili uyuşmazlıkların bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca; ilgili kamu tüzel kişilerinden olan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilçe belediye başkanlığı davada usulünce taraf haline getirildikten sonra Mahkemece, eldeki davanın taşınmazın aynıyla ilgili olduğu gözetilmek suretiyle işin esasına girilip toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.