21. Hukuk Dairesi 2016/16095 E. , 2018/1466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.11.2000 tarihinden itibaren ... Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/11/2000 tarihinden itibaren ... Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01.11.2000-31.12.2010 tarihleri arasında ...-Bağ-Kur sigortalısı olduğu, aksine Kurum işlemi iptaline, davacının 31.12.2010-30.04.2011 tarihleri arasında ...-Bağ-Kur sigortalısı olduğu, aksine kurum işlemi iptaline, davacının 30.04.2011-29.12.2014 tarihleri arasında ...-Bağ-Kur sigortalısı olduğu husunda uyuşmazlık olmadığı, davacının var olan prim borçlarını ödemesi halinde ödeme tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının teslim ettiği ürünlerden 31/10/2000 tarihinde prim kesintisinin yapıldığı, Kurum tarafından kesintiye binaen 01/11/2000 tarihinden itibaren sigortalılığının başlatılıp, 6111 sayılı yasadan yararlandırıldığı ve daha sonra prim kesintisinin Kurum kayıtlarına intikal ettirilip ettirilmediğinin tespit edilememesi nedeniyle sigortalılığın bir kısmının iptal edildiği, davacının 30/04/2011 tarihinden itibaren ... Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, davacının ziraat oda kaydının da 09/01/2001 tarihinde başladığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
... Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 58.maddesi ile 5510 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 54. maddesiyle, ... ve sanatkar siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması imkanı sağlanmıştır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde; mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddütü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddütü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir.
Somut olayda, davacının tevkifat tarihinden önce ziraat oda kaydı bulunmadığından 6552 Sayılı Yasanın 58. Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmediğinden anılan maddeden yararlanma olanağı bulunmamakta olup teslim ettiği ürün bedellerinden 31/10/2000 tarihinde prim kesintisi yapıldığından davacının 01/11/2000-31/12/2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında ... Bağ-Kur sigortalsı olduğunun tespitine karar verilerek ve yaşlılık aylığı şartlarının dava tarihi itibariyle oluşup oluşmadığı değerlendirmek gerekirken Mahkemece, dava tarihinden sonraki bir tarih için yaşlılık aylığına hak kazanacağı şeklinde şarta bağlı hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının 01/11/2000-31/12/2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında ... Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilerek, dava tarihi itibariyle yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirmekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.