8. Ceza Dairesi Esas No: 2019/15002 Karar No: 2020/16997 Karar Tarihi: 14.10.2020
Tehdit - hakaret - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - kasten yaralama - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/15002 Esas 2020/16997 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir sanık hakkında tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından beraat kararı verdi. Ancak Mahkeme, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği sırada yaralama ve tehdit eylemlerinin cebir ve tehdit unsurları içinde kaldığına hükmetti. Bu nedenle, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan cezalandırılmaması yerine beraat kararı verilmesi, yasaya aykırı bulundu. Bu kararın 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Kanun maddeleri olarak TCK’nın 109/2. maddesi ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi kararda geçmektedir.
8. Ceza Dairesi 2019/15002 E. , 2020/16997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama HÜKÜM : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü: I-Sanık hakkında tehdit, hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği sırada katılanı basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaraladığı ve tehdit ettiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, mevcut yaralama ve tehdit fiilinin TCK.nın 109/2. maddesinde düzenlenen suçun cebir ve tehdit unsurları içinde kaldığı anlaşılmakla tebliğnamedeki tehdit ve yaralama suçlarından bozma içeren düşünceye iştirak edilmemiştir. Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin,yetersiz gerekçeyle beraat hükümleri kurulduğuna ve eksik araştırma yapıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II-Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise; Oluşa, tanık beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; katılanın sanığın sahibi bulunduğu petrol istasyonuna borcu olduğu, olay günü yol kenarında karpuz satmakta olan katılanın yanına sanık ve çalışanları ... ve ...’in ...’ın sevk ve idaresinde bulunan araçlarıyla geldikleri, araçtan inen ...’in zorla katılanı araca bindirdiği, ...’in de aşamalarda belirttiği üzere sanığın katılana borç meselesini sorduğu, katılan hakkında olay günü aldırılan adli rapordan da anlaşılacağı üzere sanığın katılanın yüzüne araç içerisinde vurduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladığı, bu esnada tanık ...’nin aşamalardaki, tanık ...’ın ise soruşturma evresindeki beyanına göre sanıkla beraber gelen iki kişiden birinin araca giriş ve çıkışı engellemek üzere katılanın araca bindirildiği kapı önünde beklediği, tanık ...’ın olayı görüp yakınlarda bulunan kahvehaneye giderek olayı katılanın abisi olan tanık ...’nin de bulunduğu kalabalığa bildirdiği, kalabalığın aracın yanına toplandığı, bunun üzerine sanık ve katılanın araçtan indiği ve sanığın “vururum sizi” diyerek kalabalığa ve katılana doğru silah doğrulttuğu olay kapsamında, sanığın sübut bulan birden fazla kişi ile birlikte cebir ve tehditle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.