20. Hukuk Dairesi 2014/869 E. , 2014/4134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü ... ada ... , ... , ... , ... , ... parsel sayılı sırasıyla 1293,15 m2, 17114,73 m2, 6834,57 m2, 14048.97 m2, 1543,36 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliğiyle belgesizden, ... ve ... nolu parseller ... ve arkadaşları adına; ... ve ... nolu parseller ... adına; 697 nolu parsel ise, ... ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları vekili, 28.04.2008 tarihli dava dilekçesi ile; ... , Merkez, ... - ... köyü ... ada ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbit çalışmaları sırasında davalılar adına tesbitlerinin yapıldığını, oysa bu yerin davacıların murisi ... kariyesinden ... ( ... oğlu, ... Efendi) olduğunu, taşınmazların ... Köyü ... Mevkii Şubat 1926 tarih No:92, Cilt 37, Sahife 34 sayılı tapu ile geldi kaydı olan Nisan 1339 No:60, Cilt 33 Sahife 54 numaralı ... : ... ve ... ... tarlası, ... : dere, ... : ... tarlası ile ... paşa mirasçısı ... Beyin kızı ... satın aldığını, müvekkilerine ait bu yerlerin büyük bir alanda kaldığını ve tapu kayıtları kapsamında bulunduğunu, yapılan kadastro tesbit çalışmalarında tapu kayıtlarını sundukları halde görevlilerce dikkate alınmayarak tesbitlerin davalılar adına yapıldığını, taşınmazların tamamının müvekkillerine ait olduğunu, davalıların buralarda haklarının bulunmadığını ileri sürerek, yapılan tesbitin iptal edilerek müvekkilleri adlarına tapuya tesbit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Yapılan yargılama esnasında davacılar vekili 31/10/2008 tarihli dilekçe ile dava konusu ettikleri ve dava dilekçesinde belirtikleri 152 ada nosunun sehven yanlış yazıldığını, doğru ada numurasının 151 ada olduğunu bildirerek, dava dilekçesindeki maddî hatayı bu şekilde düzeltmiştir.
Mahkemece 19/12/2008 tarihli celsede dava konusu edilen ... ada ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... ,nolu parsellerin tefrik edilerek ayrı bir esastan yargılamasına devam edilmesine karar verilmiş, yargılamaya ... ada ... , ... , ... , ... , ... sayılı parseller yönünden devam olunmuştur.
Müdahil ..., dava konusu taşınmazlarda, muris ... "den kendisinin de miras hissesi bulunduğunu iddia ederek davaya katılmıştır.
Müdahil Hazine vekili ise taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olduğu ve davacı ve davalıların zilyetlikleri ve tasarrufları bulunmadığından Hazine adına tescili istemi ile davaya katılmıştır.
Mahkemece, dava konusu yerde tesbit tarihine kadar davacı ve davalı taraf yararına 20 yıllık süreyi geçen bir zilyetliğin bulunmadığı, ayrıca keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tesbit tanığı ve davacı tanığının alınan beyanlarında davacılar yararına edinme şartlarının oluşmadığı, dava konusu yeri davacıların hiç kullanmadıkları, dolayısıyla davacıların ve davalıların zilyetliklerini ispat edemedikleri anlaşıldığından, davacıların davasının reddine, müdahil ..."in davasının reddine, müdahil Hazinenin davasının kabulüne, dava konusu ... , Merkez, ... - ... Köyü ... ada ... , ... , ... , ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tesbitlerinin iptalleri ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesbit ve tescillerine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar ... ve ark. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B uygulaması 14.02.2005 - 14.08.2005 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu, halen de eylemli orman niteliğinde olduğu, davacı tarafın dayandığı Şubat 1926 tarih ve 92 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uymadığı, davacılar ve davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 07/04/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.