Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3737
Karar No: 2015/3662
Karar Tarihi: 03.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/3737 Esas 2015/3662 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/3737 E.  ,  2015/3662 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında işverenin sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise üçüncü kişilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına sosyal güvenlik kanunlarını uygulanmakla görevli Sosyal Güvenlik Kurumu birinci kişi, risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalının ya da hak sahiplerinin Kurumdan yardım görmesi için primleri ödeyen işveren ikinci kişi konumundadır. Bunun dışında kalanlar üçüncü kişi olarak tanımlanmaktadır.
    Borçlar Kanununun 332/1. maddesinde belirtilen işçi-işveren arasındaki akde aykırılık eylemleri ve bu çevrede maddenin 2. fıkrası gereğince işverenin akde aykırı davranışları (işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği önlemlerin alınmaması vs.) sonucu, 26/1. maddeyle vaki ilişkilendirme, bir bakıma akde aykırı hareketten doğan tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabii olmakla; zamanaşımının, işverenler açısından Borçlar Kanununun 125. maddesine göre belirlenmesi gerektiği gözetildiğinde on yıldır.
    Zamanaşımının başlangıcı konusuna gelince; 506 sayılı Kanunda zamanaşımının (özel olarak) düzenlenmediği düşünüldüğünde; genel hükümler çerçevesinde çözüm arama gereği vardır. Gerçekten de Borçlar Kanunun 128 maddesinde: “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyet’in onay tarihi olacağı açıktır. O halde, masraflar için sarf ve ödeme, gelirler için ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinde zararın öğrenmiş olacağının ve zamanaşımının bu tarihte başlayacağının kabulü gerekir.
    Hal böyle olunca, dava konusu edilen geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri yönünden sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren dava tarihi olan 25.4.2012 tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ:Hüküm fıkrasının silinerek yerine
    ""H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan sebeplere binaen;
    1-Davanın kısmen kabulü ile, 30.058,3 TL kurum zararının gelir bağlama kararının onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi giderinin zamanaşımı nedeniyle reddine
    2-Davacı kurumun harçtan muaf olması sebebi ile dava açılırken alınmayan ancak alınması gerekli 24,30.TL başvuru harcı ile dava sonunda alınması gerekli 2.053,28.TL peşin harçtan ibaret toplam 2.077,58.TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
    3-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.606,99.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    4-Davacı tarafından yapılan toplam 370,50.TL yargılama giderinin 329,59 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT"e göre hesaplanan 447,6 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
    6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine"" yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi