Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3985
Karar No: 2012/10073
Karar Tarihi: 08.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/3985 Esas 2012/10073 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/3985 E.  ,  2012/10073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak

    ... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Karaburun Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2008 gün ve 28/55 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili ile davacılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, dava konusu 1305 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, bu yerin öncesinde miras bırakan Necati Özyalçın’ın zilyetliği altında iken padişah tapusunun kapsamında kaldığından söz edilerek hükmen Hazine adına tescil edildiğini, miras bırakanın çocuksuz ölmesi nedeniyle davacıların murisin mirasçısı olduklarını, dava dışı mirasçı ...’ın 4071 sayılı Yasadan yararlanarak taşınmazın 1/2 payının Hazineden 16.01.1997 tarihinde satın aldığını, arta kalan ½ payın kendilerine satılması için 2003 yılında Hazineye müracaat ettiklerini, bugüne kadar bir sonuç alamadıklarını, daha sonra bu yerin Hazine tarafından ihale ile üçüncü bir kişiye satıldığını öğrendiklerini, alıcı kişinin bu yere inşaat yapma hazırlığına başladığını açıklayarak öncelikle Hazine tarafından üçüncü kişiye yapılan ihalenin iptali ile bu kısma ilişkin tapunun iptali ve davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak paylarına isabet eden kısmın rayiç değeri olan 30.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte kendilerine ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı ... vekili, davacıların 4071 sayılı Yasadan yararlanmak için süresinde herhangi bir başvurularının olmadığını, taşınmazın ½ hissesinin ihale yolu ile 07.12.2004 tarihinde satıldığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacıların dava konusu taşınmazın ½ payını 4071 sayılı Kanundan faydalanarak almak için başvuruda bulunduğu, bunun için Bakanlık olurunun verildiği, fakat davalı kurumun bunu dikkate almayarak taşınmazı ihale ile şimdiki malikine sattığı, davacıların ihaleye girmedikleri, tanık anlatımlarına göre ihaleden haberdar olmadıkları anlaşılmıştır. Ancak, davacıların 2004 yılında yapılan ihaleye girerek taşınmazın şimdiki malikine satılmasına engel olabilecekleri veya taşınmazı 17.500,00 YTL’ye kendilerinin alabileceği, ihalelerin herkese açık yapıldığı ve ihale ile ilgili ilanın bulunduğu, buna karşılık davacıların bu yola başvurularak Bakanlık olurunun verildiği 2004 yılından üç yıl sonra işbu davayı açtıkları anlaşılmakla davacıların taşınmaza ilgili zararlarının 30.425,00 YTL olduğu belirlenmiş olup davacıların davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 1305 nolu taşınmazın aynına yönelik iptal ve tescil isteğinin ihale usulüne uygun yapıldığından reddine, ancak bilirkişi raporuna göre ihale bedeline göre belirlenen 30.425,00 YTL zararın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, buna ilişkin davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın padişah tapusu kapsamında kalması ve yasa gereği padişah mallarının millete intikal etmesi nedeniyle hükmen Hazine adına tescil edildiği, 16.02.1995 gün ve 4071 sayılı Yasa uyarınca zilyetlerini satın alma haklarının bulunduğu, davacıların süresi içerisinde böyle bir başvuruda bulunmadıkları, dava konusu yerin 2004 yılında ilanı yapılarak ihale yoluyla dava dışı üçüncü kişiye satıldığı, kendi dava dilekçeleri kapsamından ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık, hükmen davalı ... adına tescil edilen dava konusu taşınmazın 1995 yılında yürürlüğe giren 4071 sayılı Yasadan davacıların yararlanıp yararlanamayacakları, sonraki aşamada ise bu yerin açık ihale yoluyla dava dışı şahısa satılması nedeniyle ihale ile satışı yapan Hazinenin ihale bedeli ile sorumlu olup olamayacağında toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak; açık ihale ile gayrimenkul satışı için İhale Yasasında öngörülen tüm işlemlerin tamamlanması, ilanların yapılmış olması sebebi ile ihale işlemini gerçekleştiren kurum görevlilerinin bu iş nedeniyle aleyhlerine herhangi bir Ceza Mahkemesinde dava açılmış ve mahkumiyetlerinin bir mahkeme ilamıyla kesinleşmiş olması gerekir. Ayrıca, ihalenin Kamu İhale Yasasındaki prosedüre uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda İdari Yargıda açılmış ve ihalenin iptali için verilmiş ve kesinleşmiş olan bir yargı kararının bulunması icap eder. Bundan ayrı, ihalenin yapıldığı ve kesinleştiği tarihten itibaren yasada öngörülen süre içerisinde davanın açılması zorunludur. Somut olayda, davacıların kendi beyanlarına göre 4071 sayılı Yasaya göre bu taşınmazı satın almaları için idareye süresi içerisinde yazılı bir müracaatları olmamıştır. Dava konusu taşınmazın açık ihale ile satışı aşamasında ihaleye katılmamışlardır. İhalenin yapıldığından itibaren 3 yıl sonra eldeki davayı açmışlardır. Ayrıca, İdari Yargıdan ve Ceza Mahkemelerinden verilmiş ve kesinleşmiş hiçbir karar sunmamışlardır. Tüm bunlardan ayrı olarak kamu kurumu veya kuruluşlarının kötü niyetinden söz etmek mümkün değildir. Kaldı ki, ihale ile satın alan kişi davada taraf olmayıp kötü niyetinden de bahsedilmemiştir. Öyle ise, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile tapu iptali tescil isteğinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararı doğru olmakla ONANMASINA,
    Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda açıklanan gerekçelerle Hazinenin dava konusu kendi adına kayıtlı taşımazı açık ihale sonucunda üzerinde ihale kalan katılımcıya satışında hukuka aykırı bir durum söz konusu olmamakla ve kayıt maliki davalı İdarenin kötü niyetinden de söz edilemeyeceğinden ve bir kişinin (somut olayda davacıların) kendi kusurlarından dolayı ödüllendirilmesi mümkün olmamakla yerel mahkemenin güncelleştirilen ihale bedeli üzerinden davacılara yasal faizle birlikte tazminat hükmetmesine ilişkin kabul kararı doğru değildir.
    Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün tazminata ilişkin bölümünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 236,25 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi