15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/37993 Karar No: 2021/5066 Karar Tarihi: 17.05.2021
Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/37993 Esas 2021/5066 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir şirket yöneticisi olarak, başka bir şirketle yaptığı anlaşmaya uygun olarak mal teslim etmediği suçlamasıyla yargılandı. Ancak, mahkeme, sanığın suçun unsurlarının oluşmadığına karar vererek beraat ettiğine hükmetti. Kararda, sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak, CMK'nun 223/2-a ve 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi, 4. fıkrası belirtiliyor.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/37993 E. , 2021/5066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı HÜKÜM : CMK"nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ile vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: ... Otomasyon İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin sahibi olan sanığın, Buderus Isısan yetkili bayii olmamasına rağmen, katılanın yetkilisi olduğu şirket çalışanlarına kendisini söz konusu yerin yetkili bayii olarak tanıtıp, kanal radyatör, kombi kapalı genleşme tankı ve doğalgaz sayaçlarının yapılması konusunda anlaşma imzalayıp, çek almasına karşılık 3 adet kombi ve 9 adet doğalgaz sayacı ile bir adet kapalı genleşme tankını teslim etmediği gibi işi de tamamlamadığının iddia edildiği olayda; sanık ile katılan arasında kombi ve kapalı genişleme tankı yapımı hususunda imzalanan anlaşma doğrultusunda katılan tarafından sanığa çek verilmesi, sanığın da malzemeleri teslim etme taahhüdüne karşılık ekonomik kriz nedeniyle teslimat yapamadığını, fakat daha sonra katılan tarafın zararının giderildiğini belirterek Isısan şirketi tarafından düzenlenmiş 2008 yılı Ağustos ayına ilişkin sevk irsaliyelerini ibraz etmesi ile sanığa ait şirketin amaç ve konusunun katılana yapılan hizmeti kapsaması nedeniyle bu konuda bir hilesinin bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın, sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirememesi şeklindeki eyleminin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu ve nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.