MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet


Gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin mağdurlar hakkında yapılan soruşturmaya esas alınan şikayet dilekçesinin sanık tarafından Cumhuriyet Savcılığına ibraz edildiği tarih olan "10.08.2006" yerine "25.08.2006" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleştiği 23.02.2010 tarihi ile denetim süresi içerisinde kasıtlı suçun işlendiği 30.10.2012 tarihi arasındaki arasındaki 2 yıl 8 ay 3 günlük durma süresi hesaba katıldığında zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-Tek bir fiil ile birden fazla mağdura yönelik iftira suçunu işlediği anlaşılan sanığın cezasında, zincirleme suç hükümlerine göre TCK.nın 43/2. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde üç ayrı hüküm kurulması,
2-Mağdurlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip bu kararın kesinleştiği tarihe kadar etkin pişmanlıkta bulunmayan sanığın, hakkında iftira suçundan dava açıldıktan sonra mahkemede ikrar içeren beyanda bulunması, TCK’nın 62. maddesi kapsamında sanık lehine değerlendirme yapılmasını gerektirebilir ise de etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması koşullarını sağlamayacağından sanık hakkında uygulama kabiliyeti bulunmayan TCK’nın 269/3-a maddesi gereğince cezasından indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.