22. Hukuk Dairesi 2017/21047 E. , 2019/5233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ... 3. İş Mahkemesinin 2011/185 esas - 2013/250 karar sayılı kararı ile 2.000,00 TL kıdem tazminatına ve 10.883,30 TL"nin saklı tutulmasına, 1.000,00 TL fazla çalışma ücretine ve 4.532,84 TL nin saklı tutulmasına karar verildiğini, bu kararda hüküm altına alınan ve yargılamada belirlenen ancak talep hakkı saklı tutulan alacaklarla birlikte ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/7373 Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalının borcun tümüne itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, takibe konulan alacağın bir kısmının ilama bağlandığından yapılan itirazın ilama bağlı kısmına ilişkin ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/421 Esas sayılı itirazın kaldırılması davası açıldığını ve bu kısımdaki itirazın kaldırıldığını, ancak takibin ilama bağlanmamış ve saklı tutulan kısma yapılan itirazın iptali Genel Mahkemelerde görülmesi gerektiği için haksız ve sadece icra takibini durdurma amacına matuf kötüniyetli itirazın iptali için işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, ... 3. İş Mahkemesinin 2011/185 Esas - 2013/250 Karar sayılı dava aşamasında bilirkişi raporu ile hesaplanan ancak talep dışı olmakla fazlaya ilişkin hakkı saklı tutulan 10.800,69 TL net kıdem tazminatı, 5.481,58 TL faizi, 4.532,84 TL net fazla çalışma ücreti, 1.092,27 TL faizi olmak üzere toplam 15.333,53 TL asıl alacak ve 6.573,85 TL faizi olmak üzere toplam 21.907,38 TL"ye yapılan itirazın iptalini, likit olan alacağa icra takibini geciktirmek amacıyla yapılan haksız itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yargılama esnasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği ıslah yoluyla alacağının tamamını hüküm altına aldırmadığını, bilirkişi raporlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği takdiri delil olduğunu, her davanın açıldığı zamandaki koşullarına göre değerlendirileceğinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükmünden hareketle, davacının kendisinden kaynaklanan sebeplerle ve kötüniyetli olarak itirazın iptalini isteme hakkının bu dava açıldığında doğmadığını, dava dayanağı ilamın Yargıtay"da olduğunu ve kesinleşmediğini, açılan davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davası kısmen kabul edilerek 10.800,69 TL net kıdem tazminatı, 5.481,56 TL kıdem tazminatı işlemiş faizi, 3.231,13 TL net fazla çalışma ücreti ve 1.083,98 TL fazla çalışma ücreti işlemiş faizi olmak üzere toplam 20.597,36 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücretine takip tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına, asıl alacak kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti toplamı 14.031,82 TL üzerinden alacak likit olduğundan ve daha önce belirlenmiş bulunduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; davacının takipte kötüniyeti bulunduğu ispatlanmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez
Somut olayda, davacının alacak davası ile talep ettiği kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücretine ve fazlaya ilişkin kısımların saklı tutulmasına karar verildiği, bu kararda hüküm altına alınan ve yargılamada belirlenen ancak talep hakkı saklı tutulan alacaklarla birlikte icraya konulduğu, davalının borcun tümüne itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, takibe konulan alacağın bir kısmının ilama bağlandığından yapılan itirazın ilama bağlı kısmına ilişkin itirazın kaldırılması davası açıldığı ve bu kısımdaki itirazın kaldırıldığı, ancak takibin ilama bağlanmamış ve saklı tutulan kısma yapılan itirazın iptali için işbu davanın açıldığı, nitekin alacak davası aşamasında bilirkişi raporu ile hesaplanan ve mahkemece fazlaya ilişkin kısımları saklı tutulan alacakların yazılı belgelere göre değil, tanık anlatımlarına göre belirlendiği anlaşıldığından likit bir alacaktan bahsedilmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple icra inkar tazminat isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Ne var ki, belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının hüküm kısmının,
""4-Asıl alacak 10.800,69 TL net kıdem tazminatı ve 3.231,13 TL net fazla çalışma ücreti toplamı 14.031,82 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"" şeklinde olan 4. bendinin hüküm yerinden tamamen çıkarılarak yerine, 4. bent olarak "4-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine" rakam ve sözlerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde davalıya iadesine, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.