Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacının talebinin idarenin görev alanına girdiği gerekçesiyle yargı yolu yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 116 ada 1 parsel sayılı kıraç tarla vasıflı taşınmazın 21.6.1956 tarih, 21 no"lu tapu kaydına dayanarak 4.1.2001 tarihinde davacı TCDD İşletmesi Umum Müdürlüğü adına tespit gördüğü, 107 ada 14 parsel sayılı sulu tarla vasıflı taşınmazın ise senetsizden 25.4.2003 tarihinde davalı adına tespit gördüğü, davacının, demiryolu hattı boyunca uzayan ve kamulaştırma planında Kuruluşun mülkiyetinde gözüken taşınmazın 211,47 m2"lik kısmının 107 ada 14 parsel sayılı taşınmazın içinde davalı adına tespit edildiği, bu kısmın tapusunun iptali ile 116 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle Kuruluş adına tescili isteği ile eldeki davayı açtığı, davalının savunmasında, yapılacak ölçümler neticesi davacı Kurumun taşınmaz üzerinde bir hakkı çıkarsa bunu kabul ettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan somut olgular itibarıyla davacı kurumun mülkiyet hakkına dayandığı ve davalı adına daha sonra oluşturulan tapu kaydının kısmen kurumlarına ait tapu kaydı ile mükerrer hale geldiğini iddia ederek, bu kısma ilişkin davalı adına olan tapu kaydının iptalini talep ettiği, tesis edilen idari işlemin iptaline yönelik ilgili idare aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı gibi şahıslar aleyhine idari yargıda dava açılamayacağı belirgin olmasına rağmen yanılgılı gerekçelerle yargı yolu yokluğundan ve işin esasına girilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca, davanın adli yargının görevi kapsamında olduğu gözetilerek işin esasına girilip 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dayanağı 21.6.1956 tarih, 21 no"lu tapu kaydının ve dayanağı diğer belgeler ile kamulaştırmaya ilişkin tüm kamulaştırma belge, harita ve krokilerinin getirtilmesi, üç kişilik uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak uygulama ile dayanak tapu kaydı ve kamulaştırma haritasının mahalline tatbik edilmesi, tapu kaydının ve kamulaştırma haritasının kapsamının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanarak, keşfi izlemeye ve infazı sağlamaya olanak verecek biçimde uzman bilirkişilerden rapor alınması, çekişmeye konu yerin davacıya ait tapu kaydı ve kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığının belirlenerek sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir
Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü ( 6100 sayılı HMK"nın geçici 3.maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.