22. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7934 Karar No: 2016/11170 Karar Tarihi: 27.06.2016
Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2016/7934 Esas 2016/11170 Karar Sayılı İlamı
22. Ceza Dairesi 2016/7934 E. , 2016/11170 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 31/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gaziantep 3. Çocuk Mahkemesinin 27/06/2013 tarihli ve 2013/71 esas, 2013/415 karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 31/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 18/09/2015 tarihli ve 2015/517 esas, 2015/490 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 02.05.2016 gün ve 94660652-105-27-1977-2016-Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/05/2016 günlü ve 2016/189047 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki 50/3. maddesinin emredici hükmü karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın aynı Kanun’un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde yasal zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu görülmekle,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden ... Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 18/09/2015 gün ve 2015/517 esas 2015/490 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bozma nedenine göre bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, "TCK"nin 141/1, 31/2, ve 62. maddeleri ile verilen 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere, hapis cezasının TCK"nin 50/3. maddesi yoluyla 50/1 maddeye göre seçenek yaptırımlardan internet cafeye gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesi uygun görüldüğünden "suça sürüklenen çocuğun 5 ay internet cafeye gitmekten yasaklanmasına" cümlesinin eklenmesine karardaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.