Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/7502 Esas 2013/9745 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7502
Karar No: 2013/9745

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/7502 Esas 2013/9745 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 237 parsel numaralı taşınmazda malik olduğunu ve davalının avlu ile çevirerek müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle dava açmıştır. Mahkeme, dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesi'ne devredildiği ve davalının harici satış senedine dayalı olarak kullandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazda davacının mülkiyet hakkına sahip olduğu tartışmasızdır. Tapu senedine dayanan davacının mülkiyet hakkının davalının iddia ettiği şahsi hakka üstün olduğu ve harici satış senedinin tarafı olmayan davacıyı bağlamayacağı kabul edilmelidir. Bu nedenle, kararın BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi ve 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/7502 E.  ,  2013/9745 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/01/2013
    NUMARASI : 2009/345-2013/17

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  asıl ve  birleşen  davanan reddine  ilişkin olarak verilen karar davacı  vekili tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Asıl ve birleşen davalar, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl ve  birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, maliki olduğu 237 parsel sayılı taşınmaza, davalın haklı ve geçerli bir nedeni yokken avlu ile çevirmek ve mahsulünü  toplamak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek  elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışması yapıldığından bahisle elatmanın önlenmesi isteği bakımından dosyanın   Kadastro  Mahkemesine  devredildiği, Kadastro Mahkemesi"nin 15.10.2010 tarih  2009/25 E. ve 2010/244 K.sayılı ilamı ile (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımlar bakımından görevsizlik  kararı  verilerek  davanın kabulüne, (C) harfiyle gösterilen kısım bakımından ise kesinleşen orman tahdidine göre 2/B alanında kaldığından bahisle davanın reddine karar verildiği, davalının 2/B alanında olduğu belirtilen yerle ilgili Karasu Kadastro Mahkemesi"nin 2013/33 E. sayılı dosyasında tespite itiraz davası açtığı, davalının 2008 yılının mahsulünü de topladığı gerekçesiyle açılan ecrimisil davasının eldeki dava ile birleştirildiği,  mahkemece, davalının dava konusu yeri  harici satış senedine dayalı olarak kullandığı ve iyiniyetli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların   reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de, davalı taraf dava konusu taşınmazı,  harici satış senedine dayalı olarak kullandığı savunmasında bulunarak, 13.01.2004 tarihli dava dışı M.D.ile aralarında yaptıkları harici satış senedini dosyaya sunmuştur. Öte yandan, davacının dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkına sahip olduğu da tartışmasızdır. Şöyle ki; davacı, dava konusu taşınmazı eşi H..D..en  12.11.1998 tarihinde “Ö.K..B..Akdi” ile edinmiş, dava konusu yeri kapsadığı 02.12.2008 tarihli bilirkişi raporu ile tevsik edilen 12.11.1998 tarih ve 86 cilt numaralı dayanak tapu kaydını da dosyaya sunmuştur. K.. kadastro   çalışmalarında  dava  konusu  taşınmazın  142  ada  7  parsel  numarası  ile  davacı  adına  tesbit  gördüğü  de  sabittir.O halde,  tapu senedine dayanan  davacının mülkiyet hakkının davalının iddia etti       ği şahsi hakka üstün olduğu, harici satış senedinin tarafı olmayan davacıyı bağlamayacağı  kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca,  2.12.2008 tarihli bilirkişi raporunda ( B) harfi ile gösterilen yer bakımından davanın kabulüne ve ( C ) harfi ile gösterilen yer bakımından ise açılan kadastro tespitine itiraz davasının   neticesinin beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken,  akidine kişisel hak bahşeden harici satış senedine itibar edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.6.2013  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.