16. Hukuk Dairesi 2014/1418 E. , 2014/1329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAYAZI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2012
NUMARASI : 2010/18-2012/22
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 117 ada 76 ve 104 ada 7 parsel sayılı 47.935.98 ve 15.186.21 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiş, 102 ada 1 parsel sayılı 1.337.433.88 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı B.. Ş.. 102 ada 1 ve 117 ada 76, davacı H.. Ş.. 104 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı H.. Ş.."in davasının kısmen kabulüne, davacı B.. Ş.."in davasının kabulüne, 102 ada 1 ve 117 ada 76 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla tarla ve çayır niteliği ile davacı B.. Ş.. adına, 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 1.847.93 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı H.. Ş.. adına tespit gören 104 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenerek çayır vasfı ile davacı H.. Ş.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tescil kararı verilen bölümler yönüyle davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez. Davacı H.. Ş.. adına tespit gören 104 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğunu belirterek dava açmış, taşınmaz başında yapılan keşifte davanın 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazın (B) ile gösterilen 1.847.93 metrekarelik bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmasına rağmen 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı getirtilmeden yargılamaya devam edilmiş ve hakkında hüküm kurulmuştur. Davacı B.. Ş.. 117 ada 76 prsel sayılı taşınmazın adına tescilini talep ettiği, taşınmaz başında yapılan keşifte hakim gözleminde taşınmazın bir kısmının ham toprak olduğunun belirtildiği, zirai bilirkişi raporunda ise taşınmazın çayır niteliğinde olduğunun bildirildiği, diğer bir anlatımla mahkeme gözlemi ile bilirkişi raporu çelişmesine rağmen ve çelişki giderilmeksizin taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Davacı B.. Ş.."in 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davasında ise fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 20.215.85 metrekarelik bölümüne ilişkin talebi olduğu belirtilmesine rağmen mahkemece taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Üstelik taşınmazların niteliği, kim tarafından ne zamandan beri nasıl kullanıldığı hususlarında alınan beyanlar yetersiz olduğu gibi keşif sonucunda düzenlenen zirai bilirkişi raporunda taşınmazların niteliğini, mera ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı sınır olup olmadığının belirtilmediği ,başka bir deyişle raporun denetimden uzak bilimsel veriler içermeyen nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Mahkemece, davacı H.. Ş.. adına tesciline karar verilen 104 ada 7 parselin kalan bölümü hakkında tescil hükmü kurulmaması dahi isabetsizdir. O halde; Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönüyle komşu köylerde ikamet eden, diğer taşınmazlar yönüyle aynı köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; yöntemine göre tesbit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında davaya konu edilen taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, çekişmeli taşınmazın niteliği, sınırlarında bulunan mera ile aralarında ayırıcı unsur olup olmadığı ile ilgili olarak ise 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları değişik yönlerden gösterir renkli fotoğraflar rapora eklenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde karar verilmelidir. Bu denli eksik incelemeye ve yanılgıya dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.