Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6009
Karar No: 2020/5280

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6009 Esas 2020/5280 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6009 E.  ,  2020/5280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 11.01.2019 tarih ve 2017/681 E- 2019/20 K. sayılı kararın davacılar vekili ve davalılar Bera Holding A.Ş., ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.01.2020 tarih ve 2019/476 E- 2020/121 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi Davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar, müvekkillerinin, Hüsnü Sarıcan"ın yasal mirasçıları olduğunu, murisin, biriktirdiği kazancının hem ülkesinde değerlendirilmesini istediği hem de istediği zaman geri alabileceği kârlı bir yatırıma dönüştürmek için davalılara müvekkillerinin hatırladığı kadarı ile 38.700 Euro yatırdığını, davacıların murisinin, bir süre sonra ihtiyacı nedeniyle ödediği parasını talep ettiğini ancak her defasında sonraki tarihte ödeneceği sözü verilerek bir türlü ödenmediğini, davalıların bu paranın iadesinden sorumlu olduklarını ileri sürerek, müvekkillerinin murisi ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespitine, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalarak 1.000,00 TL"nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacılara iadesine karar verilmesini istemiş, 28.06.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 117.795,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar Bera Holding, ..., ve ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacılar ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 102.956,06 TL"nin dava tarihi olan 17.10.2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 18.08.2009 tarih ve 2009/396 esas, 2009/442 karar sayılı veraset ilamındaki miras hisseleri oranında verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı, davacılar vekili ve davalılar Bera Holding A.Ş., ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce, taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 3332 sayılı Yasaya eklenen geçici 4. madde kapsamında olduğu, 743 sayılı MK."nın 48 (4721 sayılı TMK"nın 50. maddesi), 6762 sayılı TK"nın 7 ve 321 (6102 sayılı Yasanın 7/1 ve 371/5. maddeleri) ile 818 sayılı BK"nın 145. (6098 sayılı TBK"nın 166/2. maddesi) maddelerindeki düzenlemeler ve davalı gerçek kişiler hakkında sadece davalı şirket yöneticileri olmaları sıfatıyla şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına ilişkin iddia gözönünde bulundurulduğunda 7194 sayılı Yasanın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasaya eklenen geçici 4. maddesi gereğince karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi"nce verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi"nce esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
    23.11.2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile çeşitli kanunlara eklenen Geçici 4. madde, kanaatimce, her şeyden önce, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve bu maddede öngörülen karar alma hakkıyla birlikte ele alındığında Anayasa’nın 36. maddesinde hükme bağlanan hak arama hürriyetini ihlal eden bir yasal düzenlemedir.
    Öte yandan, söz konusu hüküm, yine Anayasa’nın 9. maddesindeki yargı yetkisinin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılacağına ilişkin hükme, kanun maddesinin kamuoyunca bilinen ve sınırlı sayıdaki sermaye şirketi ile ve bu şirketler aleyhine açılan davalarla ilgili olduğu düşünülecek olursa Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesi kapsamındaki 10/4. maddesi ile yasama meclisinin bir devlet organı sıfatıyla bu ilkeye uygun hareket etme zorunluluğuna ilişkin 10/5. maddesine, yine Anayasa’nın 35. maddesinde belirtilen ve kişinin temel hak ve hürriyetleri kapsamındaki mülkiyet hakkına ve bu hakkın ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılacağına ilişkin hükme aykırı olduğu gibi, buradan hareketle, devletin, kişinin temel haklarını hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan engelleri kaldırmaya çalışması gerekmesine karşın hak arama ve mülkiyet hakkının kullanımının önüne geçen bir düzenleme olarak ortaya çıkmış bulunması nedeniyle Anayasa’nın 5. maddesine, keza düzenlemenin kişinin temel hak ve özgürlükleri kapsamındaki hak arama ve mülkiyet hakkının özüne dokunan niteliği gözetildiğinde Anayasa’nın 13. maddesine, Anayasa’nın 138/3. maddesinde görülmekte olan somut davalarla ilgili olarak yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili görüşme dahi yapılamayacağı hükme bağlanmış iken dava hangi nedenle açılmış olursa olsun verilecek kararın ve hatta yargılama giderlerinin dahi ne şekilde hükme bağlanacağının düzenlenmiş olması nedeniyle söz konusu hükme de aykırı düşmektedir.
    Her ne kadar Anayasa’nın 167. maddesinde devletin para, kredi, sermaye piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alacağı öngörülmüş ise de, alınacak bu tedbirlerin herhalde Anayasaya aykırı bir kanuni düzenleme yoluyla gerçekleştirilmesi düşünülemeyecek olup aksinin kabulü Anayasa’nın başlangıç hükümlerine açıkça aykırı düşecektir.
    Tüm bu nedenlerle, Yasa hükmünün, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesi uyarınca itiraz yoluyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması ve buradan çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan çoğunluğun onama düşüncesine katılmıyorum.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi