Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12652
Karar No: 2021/7774
Karar Tarihi: 09.11.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12652 Esas 2021/7774 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen taksirle yaralama davasında, sanık sevk ettiği servis otobüsüyle bir kavşakta bölünmüş yoldan sola dönmek isteyen araca çarparak kontrolünü kaybetmiş ve bir yayaya çarparak yol kenarındaki evlerin bahçe duvarına çarpıp durabilmiştir. Olayda birden fazla kişi yaralanmıştır. Yolcuların beyanına ve durma mesafesine bakıldığında, sanığın alt seviyede tali kusurlu olduğu ancak yol geçiş önceliğini vermeyerek bilinçli taksirle hareket ettiği belirlenmiştir. Sanığın mahkumiyetine karar verilirken, şikayetini geri çeken mağdurlar yönünde düşme kararı verilmiştir. Ancak, yaralanmaları nedeniyle mağdur sıfatıyla davada devam eden mağdurların kati adli raporları alınmadan ceza tayini yapılması yanlış olduğu için karar bozulmuştur. TCK'nın 61/1 ve 22/4 maddeleri göz önünde bulundurularak sanığın kusuru ile meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ve suçun işlendiği yer ve zaman kriterleri dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği ve sanığın temel cezasının adli raporlara dayanarak tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararı bozan kanun maddesi ise 5320 sayılı Kanun
12. Ceza Dairesi         2019/12652 E.  ,  2021/7774 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama



    Taksirle yaralama suçundan sanık ... hakkında açılan davanın düşürülmesine ilişkin hüküm ile sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edimekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ...’ın sevk ve idaresindeki servis otobüsü ile gündüzün meskun mahal içindeki bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan “” kavşağa geldiğinde seyrine göre solundan ara sokaktan sola dönmek suretiyle bölünmüş yola çıkan katılan sanık ... idaresindeki aracın sol yan kısmına çarpmasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikamete geçtiği burada yürümekte olan bir yayaya ve devamla yol kenarındaki evlerin bahçe duvarına çarparak durabildiği kaza sonucu birden fazla kişinin yaralandığı, yolcuların beyanından ve durma mesafesinde de anlaşıldığı üzere mahal şartları üzerinde seyreden sanık ...’ın alt düzeyde tali, bölünmüş yolda seyredenlere geçiş önceliğini bırakması gerektiği halde bu kurala uymayan katılan sanık ...’in asli kusurlu ve bölünmüş yol ortasında geçme yasağına işaret eden kesintisiz çift yol şerit çizgisi bulunmasına rağmen bölünmüş yolun diğer istikameti kenarında bulunan ara sokaktan sola dönerek sanığın seyir yönündeki yola çıkması nedeniyle bilinçli taksirle hareket ettiğinin anlaşıldığı olayda;
    1-Katılan Sanık ... hakkındaki düşme hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Her ne kadar katılan sanık ... hakkında şikayetçi olduğu kabul edilen mağdur ...’nin yaralanması nedeniyle mahkumiyetine karar verilerek anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve mahalli Cumhuriyet savcısının bu kararın kaldırılmasına ilişkin temyiz talebi itiraz olarak değerlendirilip itiraz merciince itirazın reddine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kesinleşmiş ise de; söz konusu karara karşı olağan üstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği anlaşılarak yapılan incelemede;
    Yukarıda oluş kısmında izah edildiği üzere eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiği anlaşılan katılan sanık hakkında, nitelikli yaralanmaların eylemin bilinçli taksirle gerçekleştirilmesi halinde şikayet şartına bağlı olmadığı gözetilerek, yaralanmaları nedeniyle mağdur sıfatıyla iddinamede yer alan mağdurlar ....yaralanmalarına ilişkin kati adli raporlarının alınmasının ardından sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken sanık hakkındaki eylem bölünerek şikayetten vazgeçtiği kabul edilen mağdurlar yönünden düşme kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    Suç tarihinde 16 yaşında olan ve şikayet hakkını bizzat kullanabileceği anlaşılan katılan ...’nin kolluk ifadesinde her iki sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmesine rağmen; yargılama aşamasında yalnızca sanık ...’dan şikayetçi olduğuna yönelik beyanı nedeniyle açıkça katılan sanık ...’e ilişkin şikayetinden vazgeçtiğine yönelik beyanı bulunmamasına rağmen katılanın şikayetinden vazgeçtiğinin kabul edilmesi,
    2-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık tali kusurlu olmakla birlikte yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile ... ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği halde sanıktan şikayetçi olan katılanlar Sevgi ve Dicle ile katılan sanık ...’in yaralanmalarına ilişkin kati adli raporlarının alınmasının ardından sanık hakkındaki temel cezanın tayin edilmesi gerektiği halde yazılı şekilde eksik araştırma ile alt sınırdan hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA; 09/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi