10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/24503 Karar No: 2015/3612 Karar Tarihi: 03.03.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/24503 Esas 2015/3612 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/24503 E. , 2015/3612 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, ...... sigortasına girdiği 01.02.1989 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak alınması ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, yaşlılık aylığı bağlanması yönündeki talep tefrik edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ....... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda, “Davanın kabulüne, Davacının Türkiye deki ilk sigorta başlangıç tarihinin 01/02/1989 tarihi olarak tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuşken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; “Davanın KABULÜNE, Davacının Türk vatandaşlığını kaybetmeden önce borçlanmaya hakkı olduğu sürelerin dilediğini kadarını borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine,”, karar verilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir. Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu"nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma nedenidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 03.03.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.