13. Hukuk Dairesi 2016/27711 E. , 2019/11940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı ...Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ...’ın avukatı olarak davalı şirket aleyhine işçilik alacaklarının tahsili için İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11456 E. sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından kısmi ödeme yapıldığını, tahsil edilen bu bedeli davalı ..."a teslim ederek ibraname aldığını, takibe devam edebilmek için davalı ...’ı gönderilen ihtarnameye rağmen ulaşamadığını, daha sonra telefonla kendisini aradığında borçlu şirket ile anlaşarak sulh olduklarını beyan ettiğini, akdi ve karşı yan vekalet ücretinin tahsili için her iki davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... Çelik A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada, davalı ..., işçilik alacağının tahsili için davacı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle işçilik alacağı mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı Yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı işçi ve diğer davalı şirket Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile re"sen gözetilmesi gerekir. O halde mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalı ...Ş.’nin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı ve davalı ...Ş.’nin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davalı-... Çelik A.Ş."ye iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.