Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15045 Esas 2018/541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15045
Karar No: 2018/541
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15045 Esas 2018/541 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka tarafından haksız olarak tahsil edilen 7.800 TL'nin davacıya iade edilmesi talebiyle açılan alacak davasında, mahkeme davacının lehine karar vermiştir. Davacı, davalı bankanın kredi kartı limitini arttırmadan haberdar etmediğini ve kartının çalındığını iddia etmiş, mahkeme ise bankanın bu konuda özen sağlaması gerektiğini belirtmiştir. Davalı bankanın temyiz başvurusu sonucu mahkemenin kararı onanmıştır.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 9. maddesi, bankaların kredi kartı kullanımında müşterilere yeterli bilgi vermesi gerektiğini belirtmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/15045 E.  ,  2018/541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili,davacının davalı bankaya ait kredi kartından 23.03.2010 tarihinde ... ilinde bulunan ...-... ihracat ithalat isimli firmaya ait POS cihazından art arda üç defa kart şifresi girilmek suretiyle toplamda 7.800,00 TL"lik alışveriş yapıldığını, kart limitinin arttırılması veya limit aşımının davacıya hiçbir şekilde haber edilmediğini, kredi kartlarının kullanımında ortaya çıkabilecek risklerin paylaşımında bankaların özen sorumluluğu olduğu gerekçesiyle haksız olarak tahsil edilen 7.800 TL"nin kesinti tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu olayda davalı bankanın herhangi bir etkisi olmadığını, husumetin davacının iddiası doğrultusunda kredi kartını usulsüz olarak kullanan kişilere yöneltilmesi gerektiğini, bankaya ulaşan herhangi bir kayıp, çalıntı bildirimi olmadığını,davalı bankanın herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, itiraz edilen kart işlemlerinin tümünün şifre ile gerçekleştirildiğini, davacının kredi kartı ile gerçekleşen harcama bedellerinden kredi kartı üyelik sözleşmesi ve bankacılık hizmetleri sözleşmesi hükümleri çerçevesinde harcama tutarlarında sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,davacının davalı bankadan almış olduğu kredi kartı ile 23.03.2010 tarihinde ... ilinde bulunan ... Mobilya ünvanlı işyerinden 7.000 TL tutarında 4 ay ertelemeli olarak işlem gerçekleştirdiği, aynı gün bu defa ... ilinde bulunan ... ünvanlı davalı banka üye işyeri olan ...-..."dan toplam 7.800,00 TL tutarında (telefon kontörü satışı şeklinde) harcama yapıldığı,davacının kredi kartı limiti ... ... Mobilyada yapmış olduğu ancak 4 ay ertelemeli olan 7.000,00TL tutarındaki alışverişi nedeniyle dolu olduğu bir sırada bankanın uygulaması çerçevesinde ihtilaflı işlemler sırasında 7.800,00TL daha arttırıldığı,her ne kadar talep/bilgilendirme olmaksızın gerçekleştirilen bu limit arttırım işlemine taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesinde yer verilmiş ise de özellikle 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 9. Maddesine açıkça aykırılık oluşturduğu, davacının kredi kartıyla ... ilinde saat 11:56.48"de işlem yaparken aynı kart ile yaklaşık 12 dk sonra saat 12:08.21 de ... ilinde işlem yapılmış olmasının gerek fizik gerekse coğrafi şartlar itibariyle mümkün olmadığı, davalı banka tarafından işlemlerin çipli olduğuna dair olarak yapılan belgelemenin hatalı olduğu ihtilaflı işlemlerin gerçekleştiği Netcell ünvanlı işyerinin işlem tarihinde davalı banka üye işyeri olduğu, netice olarak basiretli tacir olan Banka"nın oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.