Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1831
Karar No: 2014/4065
Karar Tarihi: 03.04.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1831 Esas 2014/4065 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1831 E.  ,  2014/4065 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ...Köyü 110 parsel sayılı 10.880 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Tapulama Mahkemesinin 15.02.1974 gün ve 1973/69-1974/20 sayılı kararı ile dava dışı 87 sayılı parselin miktar fazlası olarak ayrılarak mera niteliğiyle sınırlandırılmış ve 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi uyarınca özel siciline yazılmıştır.
    Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığından mera tesbitinin iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesine dava açmıştır.
    Mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine yargılamaya devam edilen Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın hakem sıfatıyla görülmesinin gerektiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının temyizi üzerine bozulmuş; hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 28.02.2005 gün 2004/11918-2005/1814 sayılı kararında “19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 3533 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca taşınmazların aynına yönelik uyuşmazlıkların HAKEM’de görülemeyeceği, ayrıca meraların kullanma yararlanma hakkı köy tüzelkişiliğine ait olduğundan köy tüzel kişiliğinin davaya katılımının sağlanması, fen ve orman bilirkişi yardımıyla yapılacak keşifte, kesinleşen orman kadastro haritası ve kadastro haritası ölçeklerinin eşitlenerek 5 orman sınır noktasını gösterecek şekilde uygulanıp tahdit haritası ile irtibatlı kroki düzenlettirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.09.2006 gün ve 2006/9120-12074 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan iki orman bilirkişi, birer ziraat bilirkişi ve fen bilirkişi tarafından müşterek düzenlenen raporda, 04.07.1989 tarihli aplikasyon çalışma tutanağında “davalı parseli de kapsayan 8 nolu orman sayılmayan iç parseli çevreleyen 990/A, 992 ilâ 1003 OTS’lerin tamamının...Baraj Gölü altında kaldığından bu OTS’lerin aplikasyonu yapılamamıştır” denildiği, çekişmeli taşınmazın bir tarafının ... Deresi olduğu, barajın bu derenin üzerine yapıldığı düşünüldüğünde taşınmazın büyük bir kısmının sular altında ve baraj sahası içinde kaldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması sebebiyle DSİ tarafından kamulaştırılmadığının anlaşıldığı, taşınmazın...Baraj sahası içinde kaldığı ve orman ile ilgisinin bulunmadığı açıklanmıştır. Ancak, rapora ekli hat uygulaması ve bir örneği dosyada yer alan tahdit haritası incelendiğinde
    bazı bölümlerinin tahdit haritası içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tâbi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Hâkimin bilirkişi raporlarını denetleme yükümlülüğü vardır. Anılan rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde, öncelikle 1965, 1976 ve 1991 yıllarında yapılan orman kadastro, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkartma haritaları, işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarını askı ilân tutanakları, 1979 yılında yapıldığı anlaşılan kadastro paftası bulundukları yerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşmiş tahdit haritası ve 1976 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde haritası ile 1991 yılında 3302 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B madde haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 12 yada 13 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın ilk tahdit haritası ile aplikasyon ve 2/B madde haritasındaki konumları duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı; bilirkişilere, çekişmeli yerin bu haritalara göre yapılan uygulamalarla ilgili konumlarını ayrı ayrı renklerle gösteren müşterek kroki düzenlettirilmeli, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.] denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.12.2009 gün ve 2009/18530-19276 sayılı kararı ile yeniden bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra, davalı taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilâmında, “…Rapora ekli hat uygulaması ve bir örneği dosyada yer alan tahdit haritası incelendiğinde çekişmeli taşınmazın bazı bölümlerinin tahdit haritası içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tâbi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Hâkimin bilirkişi raporlarını denetleme yükümlülüğü vardır. Anılan rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.” denilerek önceki hükmün bozulduğu, bozmadan sonra, çekişmeli taşınmaz baraj suları altında kaldığı için yerinde keşfen uygulama yapılmamış ise de, dosyada bulunan bilirkişi raporlarına ekli hat uygulaması ve bir örneği dosyada yer alan tahdit haritası incelendiğinde, çekişmeli taşınmazın hem kuzeyden, hem güneyden bazı kısımlarının orman tahdit hattı içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, dava dosyası, raporu düzenleyen fen bilirkişisine verilerek, tahdit hattı içinde kalan kısımların yüz ölçümlerinin hesaplandığı ek rapor alınmalı, ondan sonra bu bölümler yönünden davanın kabulüne karar verilmelidir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak, fen bilirkişisinden ek rapor alınmış ve yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek, mera cinsindeki 110 nolu parselin teknik bilirkişinin 23.12.2011 tarihli krokili raporunda yeşile boyalı (A) harfi ile gösterilen 539,90 m2, (B) harfi ile gösterilen 283,19 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 1.797,17 m2"lik kısımların dosyada mevcut 20.11.2011 tarihli komisyon kararı ve tapusunun (özel kaydının) iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, 110 nolu mera parselinde geri kalan ve aynı tarihli bilirkişi raporunda sarıya boyalı D= 8.267,74 m2"lik kısma yönelik açılan davasın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından taşınmazın (D) bölümüne yönelik olarak ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, mera komisyon kararının iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1976 yılında yapılan aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1979 yılında genel arazi kadastrosu, 12.07.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. ... Köyünde yapılan mera
    komisyon kararları 17.12.2002-19.01.2003 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi