20. Hukuk Dairesi 2014/2062 E. , 2014/4056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılar ... ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ...İlçesi, ... Mahallesi, ... Sokakta bulunan (eski 9 pafta 2013 sayılı parsel) 4224 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, oysa dava konusu yerde 2859 sayılı Kanuna göre yapılan yenileme kadastrosu sırasında kesinleşen orman sınırlarına tecavüz edildiği, bu nedenle davalı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesine dava açmıştır.
Mahkemece, 2859 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarına yenilemenin teknik çalışmaları kapsayacağı, mülkiyete ilişkin hakların kadastro mahkemesince inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine, dosyasının görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince de; dava konusunun değeri itibariyle Asilye mahkemelerinin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek, dosya görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kabulü ile dava konusu 4224 ada 42 sayılı parselin kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından kadastro yenileme çalışmalarıyla yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılar ... ile ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış 1966 yılında ilân edilerek keskinleşmiştir. 1976 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 1967 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu içinde kaldığı belirlenerek, mahkemece, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; mahkemece görülen dava, davacı ... Yönetimince yenileme çalışmalarına karşı açılmış itiraz niteliğinde olmayıp mahkemenin önüne görevsizlikle gelen bir tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğundan, mahkemece hüküm fıkrasında, dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, kadastro yenileme çalışmalarıyla yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmiş olması, ayrıca; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün birinci fıkrasında “kadastro yenileme çalışmalarıyla yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapu kütüğüne tesciline” kelimelerinin hükümden çıkarılarak bunun yerine “ dava konusu 4224 ada 42 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olarak Hazine adına tesciline” kelimelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine, ayrıca; hükmün ikinci fıkrasında yer alan "Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.326,40 TL harçtan peşin alındığı anlaşılan 834,84.- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.491,56.- TL harcın" kelimelerinden sonra gelen "davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına" kelimelerinin hükümden çıkarılarak bunun yerine "davacı idareden alınmasına" kelimelerinin yazılmasına, yine hükmün 3 ve 4 nolu bentleri tamamen çıkartılarak, bunun yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/04/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.