15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9448 Karar No: 2016/1380 Karar Tarihi: 10.02.2016
Mala zarar verme - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9448 Esas 2016/1380 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık mala zarar verme suçundan mahkum edilmiş ve temyiz edilmiştir. Sanığın resmi nikahlı ancak uzun süredir ayrı yaşayan eşi ve katılan arasında anlaşmazlık olduğu ve katılanın kiracı olarak oturdukları evin camlarını kırdığı olayda, sanığın eylemini haksız tahrik etkisi altında işleyip işlemediği tartışılmıştır. Yargılamaya ve delillere göre, sanığın diğer temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığın altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar velayet hakkından ve vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun kalması, diğerleri yönünden ise infaz tamamlanana kadar yoksun kalmayacağı gözetilmeden karar verildiğinden kanuna aykırıdır. Bu nedenle hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 151/1, 58, 53/1-c; Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi 2015/9448 E. , 2016/1380 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : TCK"nın 151/1, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Mala zarar verme suçundan sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın resmi nikahlı ancak uzun süredir ayrı yaşadığı eşi ..."in bir süredir katılan ... ile birlikte yaşadığı, bu nedenle sanık ile katılan arasında anlaşmazlık olduğu, katılan ..."ın ... ile birlikte yaşadığı ve kiracı olarak oturdukları evin çeşitli pencere camlarını kırdığı olayda, sanıkla resmi nikahlı eşi ..."nin uzun süredir ayrı yaşadıkları ve sanık ile katılan ... arasında geçmişe dayalı husumet bulunduğu ve aralarındaki çekişmeler nedeniyle bir çok adli soruşturma olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından sanığın eylemini haksız tahrik etkisi altında işleyip işlemediğinin tartışılması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.