Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/24241 Esas 2016/1374 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/24241
Karar No: 2016/1374
Karar Tarihi: 10.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/24241 Esas 2016/1374 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 01/02/2012 tarihli kararında, dolandırıcılık suçundan yargılanan F.. T..'nın kooperatif hissesini noterden devretmesinin önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolayı dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle beraat etmesi kararlaştırılmıştır. Ancak, sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/03/1998 tarih ve 6/8-69 sayılı kararı referans gösterilerek, sanığın hileli davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı çıkmıştır. Bu nedenle, hükmün kanuna aykırı olduğuna karar verilerek bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesidir.

15. Ceza Dairesi 2013/24241 E. , 2016/1374 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 15 - 2012/69837

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2012
NUMARASI : 2011/634, 2012/55
SANIK : F.. T..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılana karşı önceden doğmuş olan borç karşılığı olarak daha önce bir başkasına devretmiş olduğu kooperatif hissesini noterden devretmesi şeklindeki eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.