16. Hukuk Dairesi 2013/12571 E. , 2014/1283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; ... Köyünde davalı ... Belediyesinin 37 nolu düzenleme bölgesinde imar uygulaması yaptığını ve kapanan yollardan ihdasen adı geçen belediye adına oluşturulan 1019 (47) sayılı kök parselin 5565 ada 1; 5528 ada 1; 5529 ada 8; 5545 ada 3 sayılı imar parsellerine tahsis edildiğini; bilahare ... Büyükşehir Belediyesi tarafından da aynı bölgenin imar düzenlemesine tabi tutularak 5575 ada 5; 5527 ada 4; 5529 ada 13, 15, 16; 5556 ada 3 sayılı imar parsellerinin meydana getirildiğini; oysa kapanan yollardan ihdas edilen parsellerin, belediye adına tescilden önce düzenleme ortaklık payı hesabına katılması gerekirken, bu husus yerine getirilmeyerek özel mülkiyete konu edildiğini, böylece Hazine ve başkalarına ait taşınmazlardan fazla düzenleme ortaklık payı kesilmesine neden olunduğunu, anılan imar uygulamalarının da belirtilen sebepler gerekçe gösterilerek idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; geldisi kapanan yollardan ihdasen oluşan 5575 ada 5; 5527 ada 4; 5529 ada 13, 15, 16; 5556 ada 3 sayılı imar parsellerinin, 1019 (47) sayılı kök parsele denk gelen toplam 1182 m2"lik kısmının tapusunun iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "davanın reddine" karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imar uygulamasının iptalinden kaynaklanan tapu iptali isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden ve özellikle yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi heyetinin raporundan, çekişme konusu 1019 parsel sayılı taşınmazın, kapanan kadastro yolunun ihdasından davalı ... Belediyesi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, bu husus davacının da kabulündedir. Bilindiği gibi, bu nitelikteki yerlerin 3194 sayılı Yasa"nın 17. maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescili öngörülmüş ve 2644 sayılı Tapu Kanunu"nun 21. maddesi hükmü de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlemiştir. O halde; mahkemece, dava konusu taşınmazın anılan yasal düzenlemeler uyarınca kapanan yoldan ihdasen Seyhan Belediyesi adına sicil kaydının oluşması nedeniyle, imar uygulaması öncesinde Hazinenin mülkiyet hakkının bulunmadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm
kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken vekalet ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin ve takdiri doğru değildir. Ancak, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 4. bendindeki "bir kısım davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.083,60 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekili bulunan davalılara verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “davalı ... ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı ve davalı... Mamülleri Satış ve Araştırma A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.200.-TL maktu vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak davalı ..., dahili davalı ... Belediye Başkanlığı ve davalı ... Mamülleri Satış ve Araştırma A.Ş.’ne verilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.