14. Hukuk Dairesi 2014/14468 E. , 2014/14405 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki intifa hakkından kaynaklanan ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.07.2014 gün ve sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, intifa hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın 1/4 payını 20.03.2009 tarihinde ihale ile alan Nevin Karakütük"ün bu payı üzerinde 29.08.2009 tarihinde müvekkili lehine intifa hakkı kurulduğunu, ancak paydaş olan davalının muvafakatları olmadan taşınmazda ikamet ettiğini ve ecrimisil ödemediğini iddia ederek 29.08.2009 tarihinden sonraki dönem için ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 29.08.2009 tarihi ile 17.09.2012 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 01.07.2014 tarihli ve 2014/4616 Esas- 2014/8816 Karar sayılı ilamı ile intifadan men koşulu 15.08.2012 tarih ve 16568 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya tebliği tarihi olan 22.08.2012 tarihinden itibaren gerçekleşmiş sayılacağından bu tarihten itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken intifa hakkının tesisi tarihinden başlatılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, kararın düzeltilmesini istemiştir.
Kural olarak, paylı bir taşınmazda paydaşın birinin diğerinden ecrimisil isteyebilmesi, yararlanma isteğine karşı konulması yani fiilen intifadan men edilmesi halinde mümkündür. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, taşınmazın doğal ve hukuksal semerelerinden hak istenmesi için yararlanmadan engellenme koşulu aranmaz.Semereden amaç sadece doğal ve hukuksal semereler olup, bir malı kullanma yolu ile elde olunan faydalanmalar semere olarak nitelendirilemezler. Somut olayda da davalı paydaşın taşınmazı bizzat kullandığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut tapu kaydına göre, davaya konu 2800 ada, 15 parsel sayılı taşınmazda 8 numaralı bağımsız bölümün 1/4 payı dava dışı adına kayıtlı olup, bu pay üzerinde davacı lehine 29.08.2009 tarihinde intifa hakkı kurulduğu, davalı de taşınmazda 1/4 müşterek payının bulunduğu anlaşılmaktadır. İntifa hakkı sahibi, hak konusu eşya üzerinde doğrudan doğruya fiili hakimiyet sahibidir. Kural olarak intifa hakkına dayanıldığı taktirde ecrimisil talebi için intifadan men koşulunun aranmayacağı gerek bulunmamaktadır. Zira, intifa hakkı belirli bir eşya üzerinde tam olarak kullanma ve yararlanma yetkisi veren ayni bir haktır. Bu hakkın kurulmasıyla malikin yararlanma yetkisi intifa hakkı sahibi lehine kısıtlanmış olur.
İntifa hakkına dayanıldığı için intifadan men koşulu aranmayacağından intifa hakkının kurulduğu tarihten dava tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi gerekirken bizzat davalı paydaş tarafından kullanılmasına rağmen kira geliri getirebilecek nitelikteki bağımsız bölüm için intifadan men koşulunun aranmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp kararın Dairemizce bu gerekçe ile bozulması gerekirken maddi hata sonucu yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulmuş olduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşılmış ancak mahkemece verilen hüküm sonucu bakımından doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.07.2014 tarihli ve 2014/4616 Esas, 2014/8816 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.12.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.