3. Hukuk Dairesi 2015/15058 E. , 2016/2662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili 23.10.2007 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan, ..., ... ve ..."ün annesi, ..., ... ve ..."ın kızkardeşi olduğunu, müvekkilinin eşinden boşandığını, bir süre çocuklarıyla yaşadığını, çocukları evlendikten sonra yalnız yaşamaya başladığını, babasından dolayı aldığı aylık 300,00 TL yetim aylığı ve davalı oğlu ..."den mahkeme kararıyla aldığı aylık 100,00 TL yardım nafakası dışında hiç bir gelirinin bulunmadığını belirterek; müvekkilinin davalı oğlu ..."den aldığı aylık 100,00 TL nafakanın 500,00 TL"ye yükseltilmesini ve diğer davalıların her birinin ayrı ayrı müvekkiline aylık 500,00 er TL yardım nafakası ödemelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 27.10.2009 tarihli ilamla, davalı ..."in ödediği aylık 100,00 TL nafakanın karar tarihinden itibaren 50,00 TL artırılarak aylık 150,00 TL’ye çıkartılmasına, ... ve ... hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile her bir davalının aylık ayrı ayrı davacı annelerine 150,00 TL ödemelerine, davalı ... ve ... hakkında açılan davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hükmü, davacı vekili ile davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 24.02.2011 tarih, 2010/21819 E.; 2011/2761 K. sayılı ilamla, mahkemenin kısa kararın 3.fıkrasında davalı ... hakkındaki davayı kısmen kabul ederek, dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verdiği, buna rağmen gerekçeli kararda bu davalı hakkında herhangi bir hüküm tesis etmediği, böylece, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki doğduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek; davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile aylık 100,00 TL olarak ödenmekte olan nafakanın aylık 50,00 TL artırılarak aylık 150,00 TL"ye çıkartılmasına, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile her bir davalıdan aylık 150,00 TL nafaka tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine, nafakaların 1 yıllık sürenin bitiminden itibaren her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılarak uygulanmasına karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; davalı kardeş ..."un, davacıya yardım nafakası ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364)
Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır. Bunun dışındaki kimselerin nafaka verme yükümlülüğü yoktur. Yardım nafakası ilişkisinin tarafları; üstsoy, altsoy ve kardeşlerdir.
Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. (TMK m. 365) Nafaka alacaklısı kişi, miras hukuku kuralları çerçevesinde ilk olarak kim ya da kimler kendisine mirasçı olacaksa öncelikle onlardan yardım nafakası talebinde bulunabilir. Mirasçılıktaki sıra takip edilmeksizin açılan yardım nafakası davasının dinlenme olanağı yoktur. Mirasçılıkta ilk sırada yer alan kişi veya kişiler, yoksulluğa düşen kişinin yardım nafakası talebini yerine getiremediği durumlarda, daha sonra mirasçı olacak kişilerden nafaka talebinde bulunulabilir.
Türk Medeni Kanunun"da kan hısımlığı mirasçılığında zümre sistemi kabul edilmiş olup, nafaka yükümlüleri arasında ilk sırada, yardım nafakası talebinde bulunanın altsoyu, ikinci sırada üstsoyu olarak ana ve babası, üçüncü sırada ise refah halinde olması koşuluyla kardeşleri yer alır.
Buna göre yardım nafakası talebinde bulunan kişi öncelikle altsoyuna başvurmalıdır. Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Zira nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmaz.
Nafaka alacaklısı, çocuklarının ve anne babasının ödeme gücü olmadığını ispat etmedikçe, refah içerisinde olan kardeşinden yardım nafakası talep edemez.
Hal böyle olunca, mahkemece; mirastaki tertip sırasına göre karar verilmesi gerektiği ilkesinden hareketle, davacının alt soyu bulunduğuna ve alt soyunun davacıya nafaka ödemesine karar verildiğine göre, davalı kardeş ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.