16. Hukuk Dairesi 2018/74 E. , 2020/5696 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 21.4.2017 havale tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 1391,197 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün ev ve müştemilatı vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan 21.4.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı taraf yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla zilyetleri yararına tapuya tescil edilebilmesi için, taşınmazın imar-ihyasının tamamlanmasından sonra, taşınmaz üzerinde 20 yıl aralıksız, çekişmesiz ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin sürdürülmesi gerekir. Bu nedenle, tescil davalarında, tescili istenen taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin ve bu tarihten itibaren taşınmazın ekonomik amacına uygun 20 yıllık zilyetlik süresinin belirlenmesi önem arzetmektedir. Bir arazinin niteliğini, kullanım şeklini, süresini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğundan dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının incelenmesi gerektiği halde hangi yıllara ait olduğu belirtilmeyen hava fotoğrafından yararlanılmış ve bu hava fotoğrafı üzerinde yapılan incelemede de taşınmazın niteliği belirtilmemiş, taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığı ve zilyetlikle kazanabilecek yerlerden olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmamış ve bu hususlarla ilgili değerlendirmeye yer verilmeyen, hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tek ziraat bilirkişisi tarafından hazırlanan soyut içerikli raporla yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü’den getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celb edilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olmadığı ve mevcut ise zilyetliğin kim tarafından hangi tasarruflarla sürdürüldüğü etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın niteliği itibariyle imar-ihyiya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine ise, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli ve bu şekilde davacı lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.