20. Hukuk Dairesi 2014/1002 E. , 2014/3994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil Orman Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... Köyü, ...Mevkiinde bulunan ve sınırları gösterilen 46250 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, miras bırakanları Mustafa Arçay’dan kaldığını; murislerinin taşınmazı ...’ten satın aldığını ve taşınmazın 3573 sayılı Kanunun kapsamında verilen 21.3.1968 tarih 44 nolu tapu kaydının bulunduğunu bu nedenle taşınmazın adlarına tescili talebi ile dava açmışlardır. Orman Yönetimi 25.07.2005 tarihli dilekçesi ile davaya müdahale talebinde bulunmuş ve taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece davacı gerçek kişilerin ve müdahil Orman Yönetimin davasının kısmen kabulüyle (B) harfiyle gösterilen 37500,68 m2’lik kısmın zeytinlik niteliği ile ... mirasçıları adına; (A) harfiyle gösterilen 2325,99 m2’lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm Orman Yönetimi ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/09/2010 tarih ve 2010/10840 – 11235 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Davacılar 21.3.1962 tarihli tapu kaydına dayanmakta olduğuna bu tapu kaydı 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun gereğince verildiğine göre bu yere ait zeytincilik paftası ile tahsis evrak ve belgelerinin bulunması gerekmektedir. Fakat il tarım müdürlüğünün 10.12.2009 havale tarihli cevabi yazısından yörede 1958-1959 yıllarındaki 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun gereğince verilen zeytincilik parselleri ile ilgili o tarihte faaliyet gösteren mülga kuruluşlara ait herhangi bir bilgi, belge ve dökümün arşivlerinde bulunmadığı bildirilmiştir. Bundan ayrı; dayanılan 21.03.1962 tarih 44 nolu tapu kaydının yüzölçümü 46250 m2 olduğu halde, geldisi olan şubat 1960 tarih 62 nolu tapu kaydının yüzölçümü 35042 m2 ve bu tapu kaydının geldisi olan 1953 tarih 23 nolu tapu kaydının yüzölçümü ise yine 46250 m2"dir ve her 3 tapu kaydı da aynî sınırları okumaktadır.
... Köyü 1953 tarih 23 nolu tapu kaydının kayıt sureti üzerinde 76 nolu zeytincilik parseli olduğu yazılmıştır. Tapu kayıtları arasında miktarları yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır. Ayrıca, dosyada mevcut çekişmeli taşınmaza ait krokide çekişmeli taşınmaz üzerinden yüksek gerilim hattı geçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yüksek gerilim hattının ne zaman geçtiği, gerilim hattı ile ilgili kamulaştırma işleminin yapılıp yapılmadığı ve kamulaştırma işlemi yapılmış ise bu işlemin yapıldığı tarihte kimin zilyet olduğu araştırılmamıştır. Bu nedenle; mahkemece öncelikle davacıların dayandığı 21.03.1968 tarih 44 nolu tapu kaydı tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte getirtilmeli, taşınmaz üzerinden geçtiği anlaşılan yüksek gerilim hattı ile ilgili tüm belgeler getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünden kamulaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise kamulaştırma evrakları getirtilmeli, zilyedin belirlenip belirlenmediği araştırılmalı ve önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş orman tahdidi varsa tahdit haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik acı ve uzaklıklarda olan en az 4 yada 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli; bundan ayrı, yerel bilirkişi yardımıyla ve kadastro fen bilirkişi marifetiyle dayanak tapu kaydı zemine aplike edilmeli; varsa çevre komşu parsellerin dayanaklarını teşkil eden tapu kayıtları ile birlikte uygulanmalı, yapılan bu uygulama sonucunda dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı tesbit edildiği taktirde yörede orman kadastrosunun kesinleştiği 13.11.1993 tarihinden dava tarihi olan 08.12.2004 tarihine kadar 20 yıllık yasal edinme süresi dolmamış olup, kazanma koşullarının davacılar yararına gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmelidir.
Yapılan bu uygulama sonucunda dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu tesbit edildiği 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre “ kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokide ki sınırlara itibar” olunacağından, çekişmeli taşınmazın zeytincilik paftası ve tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı, plan ve krokinin fennî sıhhate haiz olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile örtüşüp örtüşmediği uygulama sonunda raporda tartışılmalı; keşif ve uygulama bilirkişilerin düzenleyecekleri müşterek krokiye ayrı ayrı renklerle yansıtılmalı; taşınmaz zeytincilik paftası içersinde kalıyor ise 3402 sayılı Kanunun 45/3. maddesine göre kazanılmış haklarda dikkate alınarak davacıların davasının kabulüne karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar tarafından açılan tescil davasının kısmen kabulü ile ... İli, ... İlçesi, Çevlik Köyü, ...Mevkiinde bulunan 17/09/2012 tarihli harita mühendisinin krokisinde gösterilen 36.494 m2"lik kısmın zeytinlik vasfı ile ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10/03/2004 tarih 2004/271-349 sayılı veraset ilâmı gereğince 3 pay kabulü ile birer hisse olarak muris Mustafa Arçay mirasçıları davacılar ..., ... ve ... adlarına ...Köyünün en son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm müdahil Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydına dayanılarak açılan tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 13.05.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılarak kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidi dışında ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun gereğince verilen tapu kapsamında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, müdahil Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.