Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17418
Karar No: 2016/2636
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17418 Esas 2016/2636 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu nafaka artırımıdır. Davacı vekili, müvekkili ve müşterek çocukları için 500 TL nafaka talep etmiştir. Davalı cevap vermemiş veya duruşmalara katılmamıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ve önceki nafakalarda artış hükmü olduğundan bahsetmiştir. Ancak, TMK'nın 327, 330 ve 331. maddeleri gereği iştirak nafakasının çocuğun yaşına, eğitim durumuna, ekonomik koşullara ve ana ile babanın mali durumlarına göre belirlenmesi gereklidir. Mahkeme tarafından tarafların durumu değerlendirildiğinde, nafakaların TUIK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılması gerektiğine hükmedilmiştir. Önceki nafaka tutarı üzerinden gelecek yıllar için artırım hükmünün bulunması, nafakanın yeniden belirlenmesine engel değildir. Bu nedenle, mahkeme kararı hatalı olduğundan bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şunlardır: TMK'nın 327. maddesi, 330. maddesi ve 331. maddesi, 176/son, 182/son, 330/4, 365/5. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2015/17418 E.  ,  2016/2636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2011"de boşandıklarını, müvekkili ve müşterek çocukları için 150"şer TL den 300TL nafakaya hükmedilğini; aradan geçen zamanda çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ifade edip her iki nafakanın 500"er TL olmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece; tarafların gelir ve refah düzeylerinin eşit olması, önceki nafaka tahakkukuna ilişkin kararında sonraki yıllar artışın da hüküm altına alındığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü,
    330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü,
    331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir.
    Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Buna göre, nafaka takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması neticesinde; davacının asgari ücretle çalıştığı, babasına ait evde kira vermeden müşterek çocuk, anne ve babası ile birlikte yaşadığı; davalının da asgari ücretle çalıştığı, 475TL karşılığı annesi ve kız kardeşi ile birlikte kirada oturduğu tespit edilmiştir.
    Hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da artırımına ilişkin TMK"nın 176/son, 182/son, 330/4, 365/5. maddeleri nazara alındığında, madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, bu hükümler, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir.
    TMK"nın 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
    Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk ve iştirak nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekir. Önceki nafakanın takdirine ilişkin kararda, gelecek yıllar için artırım hükmünün bulunması, davacının yeniden dava açmasına ve mahkemece nafakanın yeniden belirlenmesine engel bir durum değildir. Bu durumda, mahkemece, nafakaların yukarıdaki ilke ve esaslar doğrultusunda hakkaniyete uygun olacak şekilde artırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı şekilde davanın reddine dair karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi