20. Hukuk Dairesi 2014/1705 E. , 2014/3992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü ... ada 57 ve 168 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 6473,03 m2 ve 18514,95 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, zilyetlerinin kimlik bilgileri bilinmediği için bağ niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/04/2012 tarih 2012/3780 - 5040 sayılı kararı ile ... ada 57 parsel yönünden onanmış, 168 ada 6 parsel yönünden bozulmuştur.
Hükmüne uyulan onama-bozma kararında özetle; ""Hazinenin dava konusu ... ada 57 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmaz üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen zilyetlik koşullarının oluştuğu belirlenek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden hükmün onanmasına,
Hazinenin dava konusu 168 ada 6 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı zilyetlik iddiasıyla dava açtığı ve taşınmazın sınırında da orman bulunduğu halde, orman araştırması yapılmamış, zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları yöntemince araştırılmamıştır. Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı,öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftasının ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir."" denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, yapılan yargılama esnasında Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yer olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının, fen bilirkişisi ..."un 03.10.2013 tarihli krokisinde kırmızı renk ile gösterilen ... İli, ... ilçesi, ...Köyünde kain dava konusu 168 ada 6 numaralı parselin (C) harfi ile belirtilen 2959,29 m2’lik kısmına ilişkin davanın kabulüne, bu kısma ilişkin kadastro tesbitinin iptaline, tarla vasfıyla aynı ada ve parsel numarası ile ... oğlu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 168 ada 6 numaralı parselin (A) harfi ile belirtilen 6204.42 m2 ve (B) harfi ile belirtilen 9351.24 m2"lik kısımlarına ilişkin asli müdahil Orman İdaresinin davasının kabulüne, bu kısımlara ilişkin kadastro tesbitinin iptaline, aynı ada içinde farklı parsel numaraları ile orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli 168 ada 6 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden,(C) harfi ile gösterilen bölümünün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.