13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6107 Karar No: 2020/10681 Karar Tarihi: 02.11.2020
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/6107 Esas 2020/10681 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Dosya temyiz edilmiş, ancak Yargıtay bozma kararı vermiştir. İkinci kez verilen karar, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarih olan 20.07.2016 tarihinden sonra verildiği için temyiz kanun yoluna tabidir. Dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir. 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 8/1. maddesi gereği, istisnai kararlar ile suçluların geri verilmesi kararları dışında 20.07.2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemelerinden verilen kararlar, istinaf kanun yoluna tabidir. Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü bir kanun yolu olup, bir karar kesinleştikten sonra ve yalnızca kanunda belirtilen sebeplerin varlığı hâlinde işletilebilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 264/1-2. madd
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/6107 E. , 2020/10681 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesi, “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322"nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326"ncı maddeleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ilk derece mahkemesince 20.07.2016 tarihinden önce karar verilip te Yargıtay bozması sonrasında ve istinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra yeniden verilen kararlar kesinleşinceye kadar temyiz kanun yoluna tâbidir. Bu istisnai düzenleme, Yargıtay’ın elindeki dosyaların tümünü istinaf mahkemesine devretmesi hâlinde, ilk dereceden istinaf incelemesi için gelecek dosyalarla birlikte, istinaf mahkemelerinin daha kuruluş aşamasında tıkanmasını önleme amacıyla yapılmıştır. Kural olarak istinaf mahkemelerinin faaliyete başlama tarihi olan 20.07.2016 tarihinden sonra, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Dolayısıyla, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesiyle belirlenen istisnai kararlar ile suçluların geri verilmesi kararları dışında 20.07.2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemelerinden verilen, bütün kararlar, istinaf kanun yoluna tâbidir. Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü bir kanun yolu olup, bir karar kesinleştikten sonra ve yalnızca kanunda belirtilen sebeplerin varlığı hâlinde işletilebilir. 20.07.2016 tarihinden sonra verilen yargılamanın yenilenmesi kararları Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşmiş kararlar ile ilgiliyse istinaf, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş kararlarla ilgiliyse temyiz kanun yoluna tabidir biçiminde yorum ve uygulama yapılması, kanun önünde eşitlik ve istisnaların genişletici yoruma tabi tutulamaması ilkelerine açıkça aykırıdır.
Sanık hakkında 03.08.2017 tarihinde ek karar verilerek infazın durdurulmasına karar verildiği, dosya yeni esasa alınarak Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/353 E. 2019/512 K. Sayılı dosyası ile yargılama yapılarak 12/06/2019 tarihinde hüküm verildiği, yani Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra hükmün verilmesi nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK’nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.