17. Hukuk Dairesi 2013/10445 E. , 2015/164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıya işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı, müvekkiline ait işyerinde meydana gelen yangın sonucu işyerindeki emtianın zarar gördüğünü, binanın tadilatı ve tamiratı için masraf yapıldığını, davalı sigorta şirketinin zararı karşılamaması nedeniyle işyerinin boşaltılarak kiralayana teslim edildiğini, müvekkilinin bu süre içerisinde kira ödediğini, personelin maaş ve primlerinin ödendiğini, kazanç kaybının olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 50.000,00 TL sigorta alacağının 04/11/2008 tarihinden itibaren iki tarafında tacir olması sebebiyle ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16.03.2010 tarihli dilekçe ile hangi zarar kalemi için ne kadar talep edildiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, davacı ve eşinin borca batık olduğunu, yangının kasten çıkarıldığına dair şüpheler bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 16.000,00 TL yangından dolayı binanın tadilat bedeli, 19.500,00 TL zarar gören emtia bedeli, 1.000,00 TL yoksun kalınan kar olmak üzere 04/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, sigortalı işyerinde, riziko tarihinde mevcut olan ve zarar gören emtianın belirlenmesi için alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, sigortalı şirketin son beş yıldaki ortalama gelir-gider durumunun, vergi kayıtları, alış-satış faturaları, ticari defterleri incelenerek belirlenmesi, riziko sonrası ... Defterdarlığı Taktir Komisyonu tarafından 07/11/2008 tarihinde sigortalı işyerinde yapılan tespitin gözetilmesi ve varsa esas belgelerinin ilgili kurumdan getirtilmesi, gerektiğinde tutanak tanıklarının dinlenmesi ve sonucuna göre riziko tarihinde sigortalı işyerinde bulunan ve zarar gören emtia değerinin belirlenmesi için hukukçu, mali müşavir ve mobilya-dekorasyon konusunda ehil bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, buna rağmen riziko tarihinde sigortalı işyerindeki emtianın tam olarak tespitinin mümkün olmaması halinde dosyada mevcut tüm veriler ışığında mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43. maddesine göre uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.844,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 12/01/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.