Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/8524
Karar No: 2021/803
Karar Tarihi: 08.02.2021

Danıştay 4. Daire 2016/8524 Esas 2021/803 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8524
Karar No : 2021/803

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda İnşaat Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2009/2 dönemi için tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2009/3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin ve 2009 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1.maddesince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket tarafından 2009 yılı defter ve belgelerinin vergi inceleme elemanına ibraz edilmediği gerekçesiyle adına yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin vergi ceza ihbarnamelerinin davacı şirketin ve kanuni temsilcisinin bilinen adreslerinde bulunamadığı gerekçesiyle 14/11/2014 tarihinde ilan panosuna askıya çıkarıldığı ve 29/12/2014 tarihinde askıdan indirilerek ilanen tebliğ edildiğinin görüldüğü, 213 sayılı Kanun'un 106. maddesi uyarınca davalı idarece yapılan ilan tarihini (29/12/2014) izleyen bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı, bu halde ise dava konusu verginin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355’üncü maddesinin 1 fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası bakımından ise, defter ve belge isteme yazısı 11/07/2014 tarihinde davacı şirketin kanuni temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen 2009 yılı defter ve belgeleri incelemeye ibraz edilmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ilanen tebliğin usule uygun olduğu ve borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen kabul kararında hukuka uyarlık bulunmadığı kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup, bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinde ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşınıma uğrayacağı ifade edilmiştir.
Aynı kanunun tebliğin usulünü düzenleyen -işlem tarihinde yürürlükte olan şekliyle- 102. maddesinde; tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan 213 sayılı Kanunun 103. maddesinde, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması yüzünden gönderilmiş olan mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması, yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasının imkansız olması hallerinde, tebliğin ilan yoluyla yapılacağı belirtilmiş; "İlanın Şekli" başlıklı 104. maddesinde, ilan yazısının tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılacağı ve 3 numaralı bende göre ilana çıkarılacağı, çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olarak kabul edileceği, ilan yazısının bir suretinin mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği; 106. maddesinde de, ilan üzerine bizzat veya bilvekale müracaat edenlere, yerinde, adres bildirenlere ise posta ile tebliğ yapılacağı, posta ile yapılan bu tebliğ hakkında da 100. madde hükmünün cari olacağı, ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde ne vergi dairesine müracaat yapmış ve ne de adresini bildirmiş olanlara bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden davacı şirket tarafından 2009 yılı defter ve belgelerinin vergi inceleme elemanına ibraz edilmediği gerekçesiyle adına yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin vergi ceza ihbarnamelerinin davacı şirketin ve kanuni temsilcilerinin bilinen adreslerinde usulüne uygun olarak tebliğe çalışıldığı ancak, adreslerinde bulunamamaları üzerine 14/11/2014 tarihinde ilan panosuna askıya çıkarıldığı ve 29/12/2014 tarihinde askıdan indirildiği görülmüştür. Yukarıda yer verilen kanun hükümleri uyarınca ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilecek olup, davacı adına düzenlenen ihbarnamelerin askıya asılma tarihi olan 14/11/1012 tarihinden onbeş gün sonrası olan 29/11/2012 tarihinin ilan tarihi olarak kabulü ile, 106. madde uyarınca ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde vergi dairesine başvurulmamış ise 29/12/2012 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Buna göre 2009 yılına ilişkin tarhiyatı 31/12/2012 tarihinde zamanaşımına uğrayacağından dava konusu tarhiyatta zamanaşımı bulunmadığı anlaşılmakta olup aksi yönde gerekçe ile verilen kabul kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Buna göre söz konusu ihbarnamelere ilişkin diğer hususlarda göz önünde bulundurularak yapılacak incelemeye göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi