Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4720
Karar No: 2014/9823
Karar Tarihi: 05.05.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/4720 Esas 2014/9823 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 2002 yılında geçirdiği iş kazasının iş kazası olduğunu ve maddi tazminatın ödenmesini talep etti. Mahkeme, olayın iş kazası olduğunu kabul ettiği için karar verilmemesi gerektiğine hükmetti. Davacı vekili temyiz başvurusunda bulunsa da, miktar itibariyle kesinlik sınırında olduğu gerekçesiyle reddedildi. Yeniden değerleme oranı ve parasal sınırlarla ilgili 6100 sayılı kanunun geçici maddeleri ve HUMK'un 427. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı. Manevi tazminata karar vermek için usulünce açılmış bir dava olmadığı anlaşıldı ve yalnızca 400,74 TL'lik bir maddi tazminat talep edildi. Kararda kanun maddelerinin açıklaması istendi.
21. Hukuk Dairesi         2014/4720 E.  ,  2014/9823 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Davacı, 14/08/2002 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun ve iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, olayın iş kazası olduğu Kurum tarafından kabul edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına maddi tazminat talebinin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    A) Tazminat davası bakımından yapılan incelemede;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. Maddesinde “Bu Kanunun, senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümlerinin Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmayacağı, geçici 3. Maddesinde ise Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete" de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı HUMK’ nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” düzenlenmiştir. Anılan düzenleme gereğince uygulanması gerekli olan HUMK"nun 427. maddesindeki 40,00-TL olan kesinlik sınırı ise parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı yasanın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 1.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000,00-TL’yi geçmesi gerekir.
    Öte yandan HUMK’na 5236 sayılı yasanın 19.maddesi ile eklenen Ek-4.maddeye göre ise “Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00-TL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”



    -/-





    -2-

    2012 yılında bu parasal sınır 1.690,00TL.olarak uygulanmıştır. 10.11.2012 Gün ve 28463 sayılı Resmi Gazetede ilan edilen Maliye Bakanlığı’na ait 419 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, 2012 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı % 7,80 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2013 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.820,00. TL.’sini geçmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı vekilinin temyiz nedenleri arasında 05.12.2013 tarihli hükümde manevi tazminata karar verilmemesinin yanlış olduğu belirtmişse de dosya kapsamından davacının manevi zararlarının giderilmesi yönünde usulünce açılmış bir davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının maddi zararı ise 400,74TL olarak hesaplanmış olup, % “0” maluliyete göre yapılan bu hesaplamanın doğru olduğunun anlaşılmasına göre davacı aleyhine olarak reddine karar verilen ve bu haliyle temyiz incelemesine konu olan maddi tazminatın yalnızca 400,74TL miktarlı olduğu açıktır.
    Bu durumda davacı ..."ın açtığı maddi tazminat davası bakımından davacı aleyhine verilen hüküm, miktar itibariyle kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak temyiz eden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    B) Birleşen SGK aleyhine açılmış tespit davası bakımından yapılan incelemede; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle maddi tazminat davası bakımından davcı vekilinin temyiz itirazının verilen hükmün miktar itibariyle kesinlik sınırında olması nedeniyle REDDİNE. Sair yönlerden ise usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi