Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/2554 Esas 2014/9822 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere,kanuni gerektirici sebepler ile temyiz edenin sıfatına ve temyiz nedenlerine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, 24.04.2010 tarihindeki iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat davaları bakımından; davacı eş ... için 113.992,21 TL maddi tazminatın 1000 TL sinin kaza tarihinden itibaren bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte, davacı çocuklardan .... maddi tazminatın 1000 TL sinin kaza tarihinden itibaren bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte, ....12.368,03 TL maddi tazminatın 1.000 TL sinin dava tarihinden itibaren bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılar ... , ........"den tahsiline, davalı ..."nin sigorta poliçesindeki limit dahilinde bu maddi tazminattan müştereken müteselsilen sorumlu tutulmasına, davalı ... şirketi bakımından Mahkeme raporunun tebliği tarihinden itibaren kanuni faiz uygulanmasına, manevi tazminat davaları bakımından; eş Sevda İçin 25.000 TL, çocuklar .....ı 15.000 "er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılar İmdat , ....."den alınıp davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı ..."den poliçe limitiyle sınırlı olarak 10.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden yasal faiziyle tahsilinin istendiği, birleşen bu davadaki müddeabihin 15.11.2013 tarihli ıslah ile 150.000,00TL ye artırıldığı anlaşılmıştır.

--/--






--2--

Temerrüt faizi için kural olarak, borçlunun öncelikle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borcun muaccel olması, kendiliğinden borçlunun temerrüde düşmesini gerektirmez. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu’nun 117/I. maddesi gereğince temerrüt için alacaklının ihtar yapması da gereklidir.
Somut olayda ise, davalı ... şirketinin anılan iş kazasında haksız fiil sorumlusu olmayıp, sorumluluğunun kaynağını davalı işverenle yaptığı sigorta sözleşmesinin oluşturması ve davanın açılması öncesinde davalı ..."ne davacılar tarafından ihtar yapıldığına yani söz konusu davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada kanıtın bulunmamasına göre davalı ..."nin maddi tazminat davası bakımından “dava tarihinden itibaren” faizden sorumlu tutulması gerekirken, “Mahkemenin raporunun tebliği tarihinden” itibaren (28.11.2013 tarihinden) faizden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekilinin bu hususları da içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda yapılan açıklama gereğince; 10.12.2013 tarihli hükmün 5.fıkrasında geçen “Davalı sigortaya mahkememiz raporunun tebliği tarihinden itibaren kanuni faiz uygulanmasına” ibaresinin tamamiyle silinip yerine “ Davalı ..."ye dava tarihinden itibaren kanuni faiz uygulanmasına” ibaresinin eklenmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine
05/05/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.