17. Hukuk Dairesi 2019/4829 E. , 2020/4426 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 20.06.2012 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 01.06.2016 tarihli dilekçesi ile maddi talebini 73.245,00 TL"ye artırmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre maddi tazminat davasının kabulü ile 73.245,00 TL"nin dahili davalı ... şirketinden dava, davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000,00 TL"nin dahili davalı ... şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hüküm"dür (madde 294.). İlgili maddeler gereğince dilekçeler aşaması, ön inceleme aşaması ve tahkikat aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla tarafları davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
Somut olayda, davalılar vekili tarafından 23.06.2016 tarihli duruşma için mazeret dilekçesi sunulmuş mahkemece aynı tarihli karar celsesinde davalılar vekilinin mazereti, dosyanın karar aşamasında olup mazeretin davayı uzatmaya yönelik olabileceği gerekçesiyle ara kararla reddedilmiş aynı zamanda sözlü yargılamaya geçileceği hususunda bir bildirim yapılmadan davalılar vekilinin yokluğunda yapılan duruşmada karar verilmiştir.
O halde, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalılar vekilinin savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de;
Manevi tazminatın takdirinde 2330 sayılı Yasa kapsamında ödenen manevi tazminatta dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması da isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.