21. Hukuk Dairesi 2016/13461 E. , 2018/1421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/08/2004-29/07/2014 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalıya ait işyerinde 01.08.2004 – 29.07.2014 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ve yatırılmayan primlerinin davalı tarafından yatırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıya ait işyerinde hamal olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işveren tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum"a bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı işyerinin 29.12.2007 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı ve 2008/1 – 2014/7. aya ait bordroların dosya arasında bulunduğu, söz konusu bordrolarda da sadece davalının oğlunun kayıtlı çalışan olarak göründüğü, zabıta tarafından komşu işyeri tanıklarının tespiti için yazılan yazıya; iki tane işyerinin adı bildirilerek, fakat işyeri sahipleri ile çalışanların isimlerini vermek istemedikleri belirtilerek cevap verildiği ve komşu işyeri tanıklarının dinlenilmediği, davalıya ait işyerinin bulunduğu halde serbest hamallık yaptıklarını beyan eden iki davacı tanığı tarafından; davacının 2003 yılında halde çalışmaya başladığının, bir yıl serbest çalıştıktan sonra 2004 yılından itibaren sadece davalının yanında çalıştığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise; davacının serbest hamal olarak mı yoksa davalı yanında hizmet akti ile mi çalıştığı tereddüte mahal bırakmayacak derecede belirlenmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; zabıtaya yeniden yazı yazılarak talep edilen dönemde davalıya ait işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişilerin isimlerinin ve adreslerinin tespit edilmesini istemek ve bu kişileri dinlemek, davacının delil olarak bildirdiği ... 4. İş Mahkemesi"nin 2014/758 E sayılı dosyasının bir suretini dosya arasına almak, ayrıca yine davacının delil olarak bildirdiği banka kayıtlarına ve PTT dekontlarına dair davacının beyanını alarak söz konusu kayıtları ilgili bankalardan ve PTT"den istemek, davalının davacıdan sonra yanında çalışanlar olup olmadığını araştırmak, ilgili meslek/ticaret odasından davalı işyerine ait kapasite raporu ile vergi dairesinden tüm vergi beyannameleri istenilerek; (gerektiğinde keşif yapılarak tespit edilecek) işyeri mekan ve büyüklüğü/fiziki şartları ve her türlü veri gözetilerek davalıya ait işyerinde çalışması gereken sigortalı sayısını dikkate almak, davacıya davalıya ait işyerinde geçen çalışmalarını açıklattırmak ve böylece; davalıya ait sebze meyve komisyoncusu olarak tescil edilen işyerinde yapılan taşıma işinin davalıya bağlı sürekli çalışan hamallarla mı yoksa piyasa hamallarıyla mı yapıldığını, çalışmanın varlığını ve kesintili olup olmadığını, tam zamanlı mı kısmi zamanlı mı olduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği işin her yıl talep edilen sürenin tamamında yapılıp yapılmadığını, yılın hangi aylarında bu işin yapıldığını, çalışmanın yapıldığı aylarda eksiksiz tam gün olarak (her ay 30 gün üzerinden) bu işin yapılıp yapılmadığını, yapılmadı ise ayda kaç gün anılan faaliyette bulunulduğunu, ücretin kim tarafından ödendiğini, ödenen ücret miktarını ve nasıl ödendiğini (günlük, haftalık, aylık) belirlemek ve toplanan deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.