Yanlar arasında görülen elatamanın önlenmesi, yıkım, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davalı Şirket hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı U.. bakımandan elatmanIn önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı (temlik alan) Uğur"un bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Davalı (temlik alan) U..un öteki temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden;7 parsel sayılı taşınmazın davalı şirkete ait iken, 30.04.2008 tarihinde T.. E.’a, onun tarafından da 30.09.2010 tarihinde U.. U.a satış suretiyle kayden temlik edildiği,davacının da 04.04.2012 tarihli dilekçesi ile seçimlik hakkını devralan kayıt maliki U..a yöneltmek suretiyle davaya devam etmek yönündeki iradesini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere,gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Yukarıda açıklandığı üzere somut olayda;Davacının, taşınmazın davalı (temlik eden) şirket tarafından elden çıkarılmış olması nedeniyle davalı (temlik alacaklısı) U.."dan dava tarihinden önceki dönem için hesaplanan haksız işgal tazminatına hak kazandığının kabulü olanaksızdır.
Hal böyle olunca, mahkemece haksız işgal tazminatı bakımından davalı (temlik alan) U..yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı (temlik alan) U..un belirtilen yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.