Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4837
Karar No: 2016/2545
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4837 Esas 2016/2545 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, müvekkillerine ait tarlaların enerji nakil hatlarından kaynaklanan yangın nedeniyle zarar görmesi sebebiyle açılan tazminat davasıdır. Davalılar, sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davayı reddetti. Mahkeme, erime ve kalıntı tespiti yapılmaması sebebiyle davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, enerji nakil hatlarının varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike taşıdığını, kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanması gerektiğini belirterek, mahkemenin kusur durumlarını tespit etmesi için bir üç kişilik uzman bilirkişi kurulu oluşturması ve davacı tarafın itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alması gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, mahkeme kararı bozuldu.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu madde 69
- Türk Medeni Kanunu madde 58
3. Hukuk Dairesi         2015/4837 E.  ,  2016/2545 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/211-2014/109
DAVACILAR : 1-Ş.. K.., 2-M.. K..
VEK.AV.A..İ... G...
DAVALILAR : 1-T..., 2-M... E... VEK.AV.F... Y..., 3-M.. Ö.. VEK.AV.N... K...
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerine ait buğday ekili ve zeytin ağaçlarının bulunduğu tarlaların 09/07/2008 tarihinde enerji nakil hattından kaynaklanan yangın nedeniyle zarar gördüğünü, oluşan zarardan dolayı davalıların sorumluluğunun bulunduğunu, delil tespiti neticesinde zararın belirlendiğini, ayrıca yoksun kalınan karın hesaplanmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 7.605,00 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekilleri; olay nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; enerji nakil hattında iletkenlerde erime ve erime kalıntılarına ilişkin herhangi bir tespitin yapılmadığı, ayrıca kumru kuşunun kısa devreye sebebiyet verebilmesi için ayaklarının veya kanatlarının en açık durumda iki faza aynı anda temas etmesi gerektiği, bu kuşun özelliğinden dolayı fiziki olarak iki faza aynı anda temas etmesinin mümkün olmayacağı ve illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan yangın nedeniyle,uğranılan maddi zararın tazminine ilişkindir.
Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58)
Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
Somut olayda; olay yeri inceleme tutanağına göre enerji nakil hattına konan kuşun elektrik çarpılması nedeniyle yanarak düştüğü alandaki kuru otlarla teması neticesinde yangın çıktığı, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda; hatta konan kuşun kısa devreye neden olması sonucu oluşan arktan yanarak kuru otların üzerine düşmesiyle yangına sebebiyet verdiği, keşif sonrası alınan raporda da aynı görüşün benimsendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; hatta konan kumru kuşunun kanat açıklığının kısa devreye sebebiyet vermeyeceği, hat üzerinde yangın çıkaracak aykırı bir durumun tespit edilemediğini belirtildiği görülmektedir.
Bu şekilde; enerji nakil hatlarının olay yerinde varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığı, elektrik çarpması nedeniyle yanan kuşun kuru otları tutuşturması sonucunda yangına ve zarara sebebiyet verildiği anlaşıldığından dava konusu somut olayda kusursuz sorumluluk ilkesinin uygulanması gerekir.
O halde; mahkemece önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile kusursuz sorumluluk ilkesi gereği, olayın meydana gelmesi sonucunda ortaya çıkan zarar ile davalıların faaliyeti arasında illiyet bağı bulunduğu gözetilerek davacı tarafın itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak kusur durumlarının tereddüde yer vermeyecek şekilde tespiti gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi