Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4835
Karar No: 2016/2541
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4835 Esas 2016/2541 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, kendisine verilen zirai aletleri başka kişilere sattığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul edildiği ve 10.100 TL'nin tahsil edilmesine karar verildiği bir alacak davasında, karar temyiz edilmiştir. Ancak Yargıtay, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için dava açılırken tüm ortaklara karşı yöneltilmesi gerektiğini belirterek, yargılama yapılmadan verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle, dava dışı ortakların da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak yeniden yargılama yapılması gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
818 sayılı önceki BK'ya göre 534. madde, 6098 sayılı TBK'ya göre 638. madde - Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler. Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar.
3. Hukuk Dairesi         2015/4835 E.  ,  2016/2541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ... Noterliğinin 11/03/2005 tarih ve 6981 yevmiye nolu ortaklık sözleşmesi ile 38 dönüm bağın işlenmesi için anlaşıldığını, sözleşme gereği davalının müvekkiline ait bağların bakım ve işletilmesini yapmasının ve üzümler satıldığında da parasının paylaştırılmasının kararlaştırıldığını davalının 3 yıl sonra ortaklık sözleşmesine aykırı davranarak bağa bakmadığını bu nedenle davacının davalıya kendisine teslim edilen zirai aletlerinin teslim edilmesi ve cezai şartın ödenmesi için ... noterliğinin 16/01/2009 tarihli 196 yevmiye numaralı ihtarnamesini çektiğini, dava konusu zirai aletlerin davacının bilgisi dışında başkalarına satıldığını belirterek zirai aletlerin toplam değeri olan 13.050 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortaklık sözleşmesine göre davacının maliki olduğu tarlanın üzüm bağına dönüştürülmesi için direk, demir ve tellerin çekilmesiyle direk dikim masraflarının davacıya ait olacağı bunun dışındaki üzüm fidanlarınını dikilmesi için arazinin fidan dikimi, sulanması, gübrelenmesi, çapalanması vs masraflarının davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak 2007 yılında bağdaki üzümlerin davacı tarafından satıldığını davalının payına düşen bedelin ödenmediğini davacının bu konudaki talebi olumsuz cevap vermesi üzerine karşılıklı olarak kira sözleşmesini feshettiklerini, tarım aletlerini değerinin fahiş talep edildiğini, müvekkiline ilaçlama makinesinin teslim edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; taraflar arasında ortaklığın son bulduğu, davalının kendisine emanet edilen zirai aletleri başkalarına sattığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul ile 10.100,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    818 sayılı önceki BK"nun 534.maddesi; "Şirketin iktisap ettiği veya şirkete devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar şirket mukavelesi dairesinde müştereken şeriklere ait olur. Şirket mukavelesinde diğer bir hüküm bulunmadıkça bir şerikin alacaklıları haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki hissesi üzerinde kullanabilirler. Hilafı mukavele edilmiş olmadıkça, şerikler, birlikte yahut bir mümessil vasıtasiyle üçüncü şahsa karşı deruhde etmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes"ul olurlar." hükmünü içermekte olup; aynı husus yeni yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nun 638.maddesinde de; "Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler. Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar." şeklinde ve önceki kanun hükümlerine paralel şekilde düzenlenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında imzalanan ... Noterliğinin 11/03/2005 tarih ve 6981 yevmiye nolu ortaklık sözleşmesiyle dava dışı ..., ... ve ..."nun katılımıyla adi ortalık kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltilir. Dava dışı ..., ... ve ... da kurulan adi ortaklığın bir ortağıdır.
    O halde; mahkemece dava dışı ortaklar ..., ... ve ..."nun da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlamadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi