Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1906
Karar No: 2014/3919
Karar Tarihi: 01.04.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1906 Esas 2014/3919 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1906 E.  ,  2014/3919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 06.05.2005 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 7362,08 m2 yüzölçümlü taşınmazın zeytinlik niteliğiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/7314 - 9295 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi taşınmazın 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğunu bildirmişse de, çekişmeli taşınmazın orman sınır hattına irtibatlı krokisini düzenlememiş, tahdit haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek aplike edilip taşınmazın tahdit haritasına göre konumu denetime imkan sağlayacak şekilde gösterilmemiştir. Dosyada tahdit tutanakları ve haritası bulunmadığından, orman kadastrosunun seri bazında mı yoksa bütün köy sınırları içindeki ormanları kapsayacak şekilde mi yapıldığı anlaşılamamakta ve bilirkişi raporunun doğruluğu denetlenememektedir. Bu nedenle; mahkemece, 1968 yılında yapılıp kesinleşmiş orman tahdit haritası ve tutanakları, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile Medenî Kanunun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru, bir ziraat mühendisi bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/02/2013 gün 2013/555-1795 sayılı kararı ile ikinci kezi bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Orman ve zilyetlik araştırmasının yetersiz olduğu belirtilerek usûlüne uygun şekilde orman ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilmiştir. Bozma doğrultusunda yapılan araştırmada bilgisine başvurulan orman bilirkişileri, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları dışında kaldığını ve eylemli orman olmadığını denetime elverişli şekilde raporlarında ve haritalar üzerinde göstermişlerdir. Ancak, taşınmazın eski tarihli memleket haritasında orman sayılan yeşil alanda kalması nedeniyle orman olduğunu bildirmişlerdir. Esasen yörede 1968 yılında orman kadastrosunun seri bazda yapıldığı, taşınmazın orman tahdit hattına yakın olduğu gözönüne alındığında tahdit sırasında durumunun değerlendirilerek orman olmadığından dışarıda bırakıldığı, taşınmazın tahdit dışında kaldığı tarihten dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin dolduğu, eylemli olarak dikim yoluyla yetiştirilen 25 yaşlarında zeytin ağaçları ile 40 yaşlarına kadar çeşitli meyve ağaçları ile kaplı meyve bahçesi niteliğinde olduğu, 3402 sayılı Kanunun 14, 17 ve Medenî Kanunun 713. maddelerinde belirtilen zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bozma ilâmına yanlış anlam verilerek reddi yolunda hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirdiği"ne değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile (A) harfi ile gösterilen 7362,08 m² yüzölçümlü ve zeytinlik niteliğindeki taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1968 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Daha sonra 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmıştır. 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda taşınmaz fundalık niteliği ile tapulama dışı bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 01/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi