Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/730
Karar No: 2019/4994
Karar Tarihi: 14.05.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/730 Esas 2019/4994 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/730 E.  ,  2019/4994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi




    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.05.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Cihan Yıldız ve karşı taraftan dahili davalılar vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:



    KARAR

    Davacı ... vekili, boşanma davası ile birlikte evlilik birliği içinde bedelinin tamamının davacının babası, abisi ve kızkardeşinin karşılıksız olarak verdiği paralar ve davacının ziynet eşyalarının bozdurulması ile ele geçen para kullanılarak davalı adına satın alınan taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu mümkün değil ise 150.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., dava açıldıktan bir gün sonra 17.06.2008 tarihinde vefat etmiş olup, dahili davalılar ..., ..., ..., Memet Hakan Arısoy ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece verilen ilk kararda, davalının 17.06.2008 tarihinde vefatı ile dava konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş davacı vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme sonucu Yargıtay 2. HD"nin 2009/8484 Esas ve 2010/10292 Karar sayılı ilamla dava dilekçesinde boşanma ile birlikte mal rejiminin tasfiyesine yönelikte talepte bulunulduğu, buna ilişkin nispi harç yatırıldığı, davalının yargılama sırasında ölmesi ile mal rejimi ölüm nedeniyle sona erdiği (TMK.mad.225), mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava ile ilgili davalı mirasçılarına tebligat yapılarak davaya devam olunması, bu istek yönünden taraflara delil sunma olanağının tanınması, gösterildiği takdirde delillerin toplanmasından sonra işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu yön düşünülmeden mal rejiminin tasfiyesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna işaret edilerek hüküm bozulmuş, davacı vekilinin sair temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda açıklanan delillere, dinlenen tanık beyanlarına, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 17/06/2008 tarihinde vefatı ile boşanma davası konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu taşınmaz evlenmeden önce edinildiğinden malın edinme tarihi itibari ile edinilmiş mal olmadığı kabul edilmekle katkı payı alacağı olmadığının tespitine, davacının, altınlar ve baba, ağabey, kız kardeş tarafından verilen paralar ile taşınmaz alındığı iddiasını yeterli kesin ve yazılı delil ile ispatlanamadığından değer artış payı alacağının da olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu edilen taşınmaz yönünden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de gerekçe dosya kapsamına uygun değildir. Taraflar 26.03.1981 tarihinde evlenmiş olup, tasfiyeye konu edilen taşınmaz evlilik birliği içinde 11.04.1983 tarihinde alım yoluyla muris adına tapuda tescil edilmiştir. Taşınmaz 743 sayılı TKM gereği mal ayrılığı rejminin geçerli olduğu dönemde edinilmiş olup, mal ayrılığı rejiminde; kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.
    Somut olayda tüm dosya kapsamındaki bilgi, belge, davacı tanıklarının beyanları ve dahili davalıların tanığı ..."in "Vefat eden..."ı ben 1980"li yılların başında o dönem ..."de bulunan atölyeme gelmesi nedeniyle tanımıştım, benim ..."de tabela atölyem vardı..."da kendisinin tabela işleri ile uğraştığını söyleyince ben de kendisinin yetenekli olduğunu gördüm ve işe aldım, yaklaşık 1,5 yıl kadar ortak olarak çalıştık..."ın benim yanıma gelmeden önce yine tabelacılık işiyle uğraştığını biliyorum, ..."a gelmeden önce ......i"de yine aynı şekilde tabela işleri ile uğraştığını bana anlatmıştı... ..."a taşındığında zaten davaya konu edilen ev vardı, bu evde..."ın üzerine kayıtlıydı ..."un bana bu evi davacı ..."un ağabeyinin kendilerine aldığını anlatmıştı, çünkü... eşinin ailesini sever ve sürekli takdir ederdi, zaten evi alan davacı ..."in ağabeyi de avukatlık mesleğini icra ediyordu. Gerek benim yanımda çalıştığı dönemde, gerekse ..."a gelmeden önceki çalışmaları ile bu evi tek başına alması mümkün değildir, dediğim gibi bana Serpil"in ağabeyinin aldığını söylemişti, ancak..."nın bu evi almak için katkıda bulunup bulunmadığını, bulunmuş ise ne kadar miktarda katkı sağladığını ben bilmiyorum.." beyanı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın dava konusu taşınmaz alımında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Ne var ki dosya kapsamında eşlerin taşınmazın edinilmesine katkı oranlarını belirleyecek yeterli veri olmadığı anlaşılmaktadır.
    TMK"nin 4. maddesindeki “Kanun"un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir” ve TBK"nin 50. maddesindeki “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” şeklindeki düzenlemeler gözetilerek denkleştirici ... ilkesi gereği hakim tarafından takdir edilecek bir miktarda davacı lehine katkı payı alacağına karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, dosya kapsamı ile örtüşmeyen şekilde yazılı gerekçeyle davanın tümüyle reddine karar verilmesi hatalı olup bozma neden yapılmıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

    peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi