16. Hukuk Dairesi 2014/217 E. , 2014/1141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G..Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 23, 125 ada 27, 127 ada 11,139 ada 1, 158 ada 2, 177 ada 5, 200 ada 15, 32 ve 36 parsel sayılı sırasıyla 5176,84, 6177,10, 3528,56, 796,57, 131,86, 8979,93, 2191,98, 10195,21 ve 24851,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit hisselerle M.. R.., M.. R.. ve R..R.. adlarına, 124 ada 4 parsel sayılı 6558,4 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit hisselerle M..R.. ve R..R.. adlarına, 193 ada 112 parsel sayılı 2292,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit hisselerle A.. R.. ve H.. R.. adlarına, 125 ada 18, 167 ada 140, 142, 201 ada 86 parsel sayılı sırasıyla 1752,85, 8763,12, 11547,24 ve 2343,7 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle A.. R.. adına tespit edilmiştir. Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine çekişmeli, taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece ayrı ayrı kalemler halinde sayılan keşif giderlerinin, üç haftalık kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 12/12/2012 tarih ve 2012/9-1170 Esas, 2012/1172 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; gerek 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 120 maddesi, gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu Uygulama Yönetmeliği"nin 45. maddesindeki düzenlemelere göre; tarifede sayılan gider avanslarının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında mahkeme veznesine yatırılması gereken gider olması nedeni ile, dilekçeler aşamasının tamamlanmış bulunması ve HMK"nın 448 maddesinin açık hükmü karşısında, dava dilekçesinde tanık ve bilirkişi deliline dayanmış olan davacı yönünden HMK"nın 120. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle; 1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu 01.10.2011 tarihinden önceki dönemde açılan bu dava için yapılacak masraflar nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK"nın 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda; 29.01.2008 tarihinde açılmış olan iş bu kadastro davasında, mahkemece dosyanın keşfe hazır hale getirilmediği halde yöntemince keşif yapılmamasında davacı tarafın kusuru bulunmamaktadır. Bu nedenlerle keşif giderlerinin gider avansına dahil edilmesi doğru değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesi HMK"nın 324. maddesindeki delil avansı düzenlemesine göre özel hüküm olması nedeniyle mahkemece öncelikle keşif gün ve saati de belirlenerek, davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun ve makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi halinde mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; mahkemece kurulan ara kararda 6100 sayılı HMK"na göre iki haftalık kesin süre vermesi gerekirken üç hafta kesin süre verilmesi, yine şahıslar arasındaki mülkiyet uyuşmazlığında, yapılacak keşifte refakatte orman bilirkişi alınması ve buna ilişkin ücret takdir edilerek hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.