18. Ceza Dairesi 2016/16515 E. , 2016/17512 K.
"İçtihat Metni" Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheliler ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2016 tarihli ve 2016/6091 soruşturma, 2016/3942 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Gebze 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/05/2016 tarihli ve 2016/2074 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2016 gün ve 366727 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müşteki...ün 21/02/2016 tarihinde şüphelilerden...ün kendisini...numaralı telefon hattından arayarak tehdit ve hakarette bulunduğunu bu sırada oğlu ...’ün de şahit olduğunu beyan etmesi karşısında, müşteki ile şüpheli arasında geçen telefon görüşmelerini gösterir HTS kayıtları ile ...’ün tanık sıfatıyla ifadesi alınmadan eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir..” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 173. maddesinin 3. fıkrasında ise “Mahkeme, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hâkimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder;" hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
İncelenen dosyada, şüpheli ...ün müştekiyi telefonla arayıp "senin keline s.., evini basacam ” demek suretiyle hakaret ve tehditte bulunduğunun iddia edildiği ve bu sözleri duyduğu söylenen ..."ün tanık olarak dinlenilmesinin istendiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli ...ün müştekiyi telefonla arayıp tehdit ve hakaret içerir sözler söylediğinin iddia edilmesi ve tanık bildirilmesi karşısında; tanık olarak gösterilen kişi dinlenilmeden ve telefon görüşmelerini içerir HTS kayıtları getirtilmeden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Bu nedenle itiraz merciince soruşturmanın eksik yapılmış olduğu gözetilerek, gereğinin takdir edilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Yapılan açıklamalara göre itiraz merciinin, itirazı kabul edip dosyayı soruşturmayı tamamlaması için Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesi gerekmektedir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Gebze 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/05/2016 tarihli ve 2016/2074 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, 15.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.