8. Hukuk Dairesi 2012/7147 E. , 2012/9854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Hamidiye Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Yazıhan (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.02.2012 gün ve 205/18 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen taşınmaz bölümünün adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı köy tüzel kişiliğine yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen yargılamaya katılmamış ve cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişinin rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 7875,41 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit dışı bırakıldığı Kadastro Müdürlüğü"nün cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ... vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE;
Bilindiği üzere ve kural olarak, bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1963 yılından sonra dava tarihi olan 03.12.2010 tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1980-1990 yılları arası) ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu olarak görüleceği, taşınmaz sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği mümkündür. Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli ve yukarıda tarihi yazılı hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliğiyle ilgili görüş, kadastro fen elemanı bilirkişiden de taşınmazın yeri ve yüzölçümünü gösterir kroki ve rapor alındıktan sonra; jeodezi ve fotoğrametri uzmanı marifetiyle taşınmaza ilişkin olarak kadastro tespitinin yapıldığı tarihten sonraki ve dava tarihi olan 03.12.2010 tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1980-1990 yılları arası) ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelemesi yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanımına ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile yeterli nitelikte hava fotoğrafı uygulaması yapılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerindedir. Kabulü ile usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının açıklanan nedenden ötürü 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.